Skinwalker Çiftliği'nin Sırları

Lament

Teğmen
Üye
Merhaba kargalar! Bu yazıda sizlere Esrarengiz Hikayeler'den Skinwalker Çiftliği ile ilgili olayları aktaracağım.


Skinwalker Çiftliğinin Sırları

b0b8333b12aaf5c76c5d7aedb36829b7.jpg
Çiftlik 1900 senesin de ABD’nin Utah eyaletin de 480 dönümlük arazi üzerine kurulmuştur. Kurulduğu yer Ute kabilesinin yasak topraklarıydı. Tarihi kayıtlara bakıldığında diğer Kızılderili kabilelerinin dahi bu bölgeye girmediği dikkat çekmektedir.Ute’ler bölgeden sürülmüş ardından kabilenin büyücüsü toprakları lanetlediği anlatılagelmiştir. Uteler’in çok korktuğu Navajo adında şekil değiştiren efsanevi bir yaratığın lanetin konusu olduğu söylenmektedir. Çiftliğin kurucusu o dönemin yeni sanayicilerinden Jockop Myers’ti.

İnşaatın 1.5 yılda tamamlanması planlanıyordu. Ancak işçiler karşılaştıkları paranormal olaylardan korkup kaçınca çiftlik ancak 6 yıl sonra bitirilebildi. 1900 senesin de Artık yaşlanmış olan Jackop Myers ve ailesi çiftliğe yerleşti.4 yıl kadar sonra Myersler tavan arasında kendilerini astılar. Çocukları eğitim için Newyorkta bulunuyordu.

Onlarda bu mirasa uzun yıllar sahip çıkmadı nihayet büyük buhranın ardından 1916 senesinde Ailenin bir başka bireyi Adam Myers karısı ve iki çocuğuyla birlikte çiftliği onartıp yaşamaya başladı. Evin her tarafında sebebi bilinmeyen yangınlar çıkıyordu 1916 dan 1920 senesine kadar Utah itfaiye şefliğine ev ile alakalı tam 60 yangın vakası bildirilmişti. İşin garip kısmıysa bu yangınlar eve ciddi zararlar vermemişti.

Ekim 1920 de Adam Myers ve karısı tıpkı anne ve babası gibi kendilerini tavan arasında asarak yaşamlarına son verdiler. Bu olaylardan sonra çiftlik 1930 senesine kadar boş kaldı. 1930’larda Kenneth John Myers ve eşi Edith Child Myers çiftliğe yerleşti.1987'ye kadar mülk üzerinde kaldılar. Çiftlikte yaşadıkları süre zarfında polise her hangibi bir rapor vermediler. Aile çok içe kapalıydı hiç kimseyle görüşmüyorlardı. Bu arada 1950’lerde çiftlliğin merkezinde bulunduğğu Uintah Havzasında başka olağandışı olaylar meydana geldi.

fb42618000495834e6ace3bd671f753f.jpg

Bölge halkı tarafından çiftlik ve arazisi için sayısız UFO ihbarı yapıldı. Bazı görgü tanıkları çiftliğin ana binası önünde yere inmiş UFO’lar olduğunu ihbar ediyordu. Bu ihbarlar bir kaç on yıl boyunca devam etti. Kıta’nın ilk keşfedildiği zamanlarda İspanyol kaşiflerin Uintah Havzası’ndan geçip geceleri kamp ateşleri üzerinde gökyüzünde büyük alev topları gördüklerini ve resmettiklerini tarihi kayıtlardan biliyoruz.

Bölge için binlerce ufo gözlemi, garip ateş topları ve20-30 feet ila futbol sahası büyüklüğünde garip uçan cisimler, yuvarlak, oval, puro ve üçgen şeklinde tanımlanmıştır. Bazıları parlayan yeşil bir ışıkla çevriliydi, diğerleri dalgalı kırmızı izler bırakıyordu. 1970’lere gelindiğinde, Utah Otoban Devriyesi o kadar çok UFO çağrısı alıyordu ki, askerler olay raporlarını doldurmayı bıraktı. Ancak hepsi bu kadarda değildi. Yerel çiftçilerin büyük ve küçük baş hayvanları sıklıkla telef ediliyordu. Sığırların bazıları organ organ bir cerrahın bilgeliğiyle tamamen parçalanırken bazıları da vücutlarında pençe izleriyle öylece havzada yatıyorlardı. Utah, Roosevelt’ten Joseph “Junior” Hicks adında emekli bir fen bilgisi öğretmeni, Uintah Havzası’nda 400’den fazla UFO gözlemini araştırdı. görünme olayı genellikle sığır ölümleriyle aynı tarihlere denk geldiğini buldu.

Yıllar geçtikçe, görgü tanıklarının çoğu pencerelerinde veya ahırlarında yaşayan garip varlıkları gördüğünü bildirdi. Çiftliğe geri dönecek olursak Son Myersların 1987’de ki ölümlerinin ardından, Terry ve Gwen Sherman tarafından 1994’te satın alındı. Çift, iki çocukları ve hayvanlarıyla taşındı. Önceki sahiplerin evin içinde olanlar da dahil olmak üzere tüm kapı ve pencerelere sürgü kilitleri yerleştirdiklerini görünce şaşırdılar. Mutfak dolaplarında bile cıvatalar vardı. Ve evin her iki ucunda, demir kazıklar ve ağır zincirler duvarlarda yanık izleri göze çarpıyordu. Aile kısa süre sonra ahırlarından birinde büyük bir kurt gördü. Kurt buzağıyı burnundan tuttu ve ahırın korkuluklarından geçirmeye çalıştı.

Terry Sherman ve babası buzağıyı kurtarmak için hayvanı dövmeye başladılar ancak başarısız oldular. Sherman hayvanı alnından magnumla vurdu, yine de kurt buzağıyı bırakmıyordu. İkinci bir atıştan sonra buzağıyı bıraktı ve orada sakin bir şekilde shermanlara bakarak durdu. Birkaç atıştan sonra hayvan şaşırtıcı bir şekilde, fırladı ve kaçtı. Hayvanda kan veya yaralanma belirtisi yoktu. Shermanlar daha sonra, sanki yok olmuş gibi aniden sona ermeden önce yaklaşık bir mil boyunca hayvanın izlerini takip ettiler. Geçen iki yıl boyunca, Shermanların yanı sıra komşuları da bölgede bir dizi garip hayvan gördüğünü bildirdi.

Bunlar, bölgeye özgü olmayan egzotik, çok renkli kuşlar ve kocaayağı andıran uzun boylu tüylü bir yaratığı içeriyordu. Bir keresinde Shermans, atlarından birine saldıran garip sırtlan benzeri bir yaratık gördü, “zemine alçak, ağır kaslı, belki de 200 kilo ağırlığında, kıvırcık kırmızı saçlı ve gür bir kuyrukla”. Bay Sherman hayvana yaklaşırken gözlerinin önünde kayboldu. Daha sonra atı kontrol ettiler ve bacaklarında çok sayıda pençe izi buldular. Birkaç ay sonra, bir komşu mülkünde benzer bir canavarı gördüğünü bildirdi.

Shermanlar, komşuları gibi, bir akşam bir düzineden fazla garip ışıklar ve uçan nesneler gördüler. Gözleme paralel olarak ertesi sabah, ahırlarında 4 inek kayıp 3 tanesi ise ölmüştü. Ölü ineklerden birinin sol gözünün merkezinde tuhaf bir delik vardı. Hayvanın vücut boşluğuna uzanan 6 inç genişliğinde, 18 inç derinliğinde bir delik vardı. Ancak hiç kan izi yoktu, sadece keskin kimyasal bir koku alıyorlardı. Son olay Mayıs 1996’da Sherman’ın üç köpeğiyle dışarıdayken gerçekleşti.

88d3c0935a97c77a936d8d5c0840264e.jpg

Çiftlik evinin yanındaki tarlada ufalıp büyüyen mavi bir küre fark ettiğinde köpeklerini peşinden yolladı. Küreyi kovalayarak gözden uzaklaşan hayvanları ertesi sabah sadece derileriyle buldu. içlerinde ne bir organ ne bir kemik yoktu adeta erimişlerdi fakat derileri sapasağlamdı.

Bu korkunç olaylardan iki yıl sonra aile halka açık bir şekilde konuşmaya başladı. Çiftlikte olağandışı olaylarla ilgili önce Salt Lake City, Utah Deseret News’de ve daha sonra haftalık Las Vegas Mercury’de gazeteci George Knapp röportaj verdiler.George ve Colm, daha sonra bölgedeki UFO gözlemleri, kaybolan ve öldürülen sığırlar, Silahla ölmeyen delici kırmızı gözleri olan büyük hayvanlar, Yıkıcı manyetik alanlar yayan garip nesneler ve diğer paranormal olaylar hakkında daha önceki araştırmaları detaylandıracakları bir kitap yazdılar.

Ulusal Keşif Bilimi Enstitüsü’nün kurucusu olan Robert Bigelow, olayları okuduktan sonra mülk için teklif verdi. Bigelow, ahırdaki olaylar hakkında daha fazla konuşmamayı kabul eden Shermans ile yapılan bir gizlilik anlaşması ile çiftliği 200.000 $ karşılığında satın aldı.

Daha sonra yüksek teknoloji algılama ekipmanı, doktora seviyesi alan araştırmacıları, bilim adamları ve mülkü günde 24 saat koruyan güvenlik ekibi ile araştırmaya başladı.Ancak Utah Bölge Mahkemesinin aldığı bir kararla Ulusal Keşif Bilimi Enstitüsü 2004 yılında apar topar kapatıldı. 2007 yılında, Gelişmiş Havacılık Tehdit Tanımlama Programı (AATIP), ABD Savunma Bakanlığı tarafından, özellikle Skinwalker Çiftliği’nde tanımlanamayan uçan cisimleri incelemek için finanse edilen gizli bir araştırma projesi başlatıldı. Askeri istihbarat yetkilisi Luis Elizondo tarafından yönetilen programa 22 milyon dolar harcandı. Arazinin etrafı elektrikli tellerle çevrildi, her yere kameralar ve yollara beton bariyerler yerletirildi. Bu bilgi 2017’de New York Times tarafından yayınlanana kadar o tarihte kamuoyunda bilinmiyordu. Haber başladığında, bir Savunma Bakanlığı yetkilisi hükümet tarafından finanse edilen programı doğruladı ve Senatör Harry Reid projeyi örtülü ödenekten finanse ettiklerini kabul etti. Bu arada çiftlik, 2016 yılında 4.5 milyon dolara Adamantium Holdings’e satıldı. Bu şirkette Robert Bigalow’a aitti Aynı yıl, Skinwalker Çiftliği’ni ikiye bölen bir Uintah İlçesi kamu yolu olan Hicken Ranch Yolu yasadışı bir şekilde kapandı. Bölge sakinleri ve araştırmacılar tarafından açılan bir çok davanın ardından arazinin çok küçük bir kısmı 2019 senesinde kamuya tekrar bırakıldı.

Günümüzde kamuya açık olan bu ufak kısımda History Kanal'ı "Skinwalker Çiftliğinin gizemi" adlı bir belgesel yayınlamaktadır. Belgesel ekibinin yaptığı çekimlere Amerikan ordusu tarafından defalarca kere el koyulmuş, Ancak tekrardan düzenlenen kayıtlarla belgeselin yayınlanmasına izin verilmiştir. Son yüz sene içerisinde skinwalker topraklarında 4000’den fazla kişi iz bırakmadan ortadan kaybolmuştur. Bu sayı dünyanın hiçbir bölgesinde bu kadar fazla değildir.

Bahsettiğim Belgesel: https://belgeselx.com/belgesel/skinwalker-ciftliginin-gizemi-antik-uzaylilar#
 
Üst