3kp
Üye
Odaklanma
Hepimizin bildiği gibi evrende insanlar için var olan 5 adet duyu vardır. Bu duyuları çeşitli organlarımızın yapısında bulunan duyu almaçları aracılığıyla algılarız. Algıladığımız duyular sinir sistemimiz üzerinden beynimizde ki gerekli bölgelere iletilir, bu bölgeler aldığı veriyi işler ve bu sayede yediğimiz yemeğin ekşi tadını hisseder yüzümüzü ekşitiriz yada dinlediğimiz müziğin etkisinde kalarak hüzünleniriz.
Kişisel gelişimde karşınızdaki kişi ile herhangi bir şekilde iletişime geçerseniz beraber yaşadığınız zamanın onun için daha akılda kalıcı olması adına birden fazla duyusuna aynı anda hitap etmeniz öğretilir. Örneğin sevdiğiniz insan ile geçirdiğiniz zamanı daha akılda kalıcı kılmak için romantik bir müzik açın, mimiklerinizi kullanın, güzel kokulu bir çiçek hediye edin, sevdiği bir yemeği beraber yiyin ve onu rahatsız etmeyecek şekilde fiziksel temaslarda bulunun. Böyle bir randevuda karşınızdaki kişinin bütün duyu organlarına sinyal göndermiş olursunuz.
Beynin çalışma prensibine göre bu yöntem doğru bir yöntemdir. Fakat kaçınılmaz bir gerçek daha vardır ki beyin bu gibi durumlarda bir duyuyu diğerlerinden daha fazla işler. Bu da demek oluyor ki eğer bir duyunun en üst seviyede hissedilmesini istiyorsanız diğer duyular için gönderilen sinyalleri azaltmanız gerekiyor.
Bazı durumlarda bunu beyniniz sizin yönetiminizin dışında kendi kendine yapar. Örnek vermek gerekirse; romantik sevişmelerde yada ciddi konularda derin düşüncelere dalmışken insanların gözlerini kapatması tamamen bu yüzdendir.
Hadi Bunu Hayatımızın Vazgeçilmezi Olan Müzikle Test Edelim
Sevdiğiniz bir şarkıyı önce hoparlörden açın. Bir süre dinleyin. Sonra şarkıyı durdurup kulaklığınızı takın ve elinizi bacağınızın üzerinde kaşıyormuş gibi bir süre gezdirin. Artık dış sesler kesildiği için müziği daha iyi duyuyorsunuz. Bir süre sonra elinizi bacağınızdan çekin, vücudunuza hiç bir şeyin temas etmemesini sağlayın ve gözlerinizi kapatın. Müziğe biraz odaklanmaya çalışın. Bir kaç saniye içinde beyniniz artık en önemli duyunun kulaklarınızda ki titreşim olduğuna karar verecek ve müziği daha iyi hissetmenizi sağlayacak.
Çok büyük bir mucize bekleyenler için uyarmamız gerekirse öyle mucizevi bir durum yaşamayacaksınız. Sadece müziğin içine girdiğinizi daha iyi anlayacaksınız. Aynı şekilde diğer duyularınızı bir süre kullanmayıp yemek yediğiniz zaman da aynı etkiyi göreceksiniz.
Eğer bu anlatılanlar sizin için gerçekten etkili olduysa artık odaklanmanız gereken durumlarda bu yöntemi kullanabilirsiniz.
Kaynakça: Karl R. Gegenfurtner - Beyin ve Algılama
Hepimizin bildiği gibi evrende insanlar için var olan 5 adet duyu vardır. Bu duyuları çeşitli organlarımızın yapısında bulunan duyu almaçları aracılığıyla algılarız. Algıladığımız duyular sinir sistemimiz üzerinden beynimizde ki gerekli bölgelere iletilir, bu bölgeler aldığı veriyi işler ve bu sayede yediğimiz yemeğin ekşi tadını hisseder yüzümüzü ekşitiriz yada dinlediğimiz müziğin etkisinde kalarak hüzünleniriz.
Kişisel gelişimde karşınızdaki kişi ile herhangi bir şekilde iletişime geçerseniz beraber yaşadığınız zamanın onun için daha akılda kalıcı olması adına birden fazla duyusuna aynı anda hitap etmeniz öğretilir. Örneğin sevdiğiniz insan ile geçirdiğiniz zamanı daha akılda kalıcı kılmak için romantik bir müzik açın, mimiklerinizi kullanın, güzel kokulu bir çiçek hediye edin, sevdiği bir yemeği beraber yiyin ve onu rahatsız etmeyecek şekilde fiziksel temaslarda bulunun. Böyle bir randevuda karşınızdaki kişinin bütün duyu organlarına sinyal göndermiş olursunuz.
Beynin çalışma prensibine göre bu yöntem doğru bir yöntemdir. Fakat kaçınılmaz bir gerçek daha vardır ki beyin bu gibi durumlarda bir duyuyu diğerlerinden daha fazla işler. Bu da demek oluyor ki eğer bir duyunun en üst seviyede hissedilmesini istiyorsanız diğer duyular için gönderilen sinyalleri azaltmanız gerekiyor.
Bazı durumlarda bunu beyniniz sizin yönetiminizin dışında kendi kendine yapar. Örnek vermek gerekirse; romantik sevişmelerde yada ciddi konularda derin düşüncelere dalmışken insanların gözlerini kapatması tamamen bu yüzdendir.
Hadi Bunu Hayatımızın Vazgeçilmezi Olan Müzikle Test Edelim
Sevdiğiniz bir şarkıyı önce hoparlörden açın. Bir süre dinleyin. Sonra şarkıyı durdurup kulaklığınızı takın ve elinizi bacağınızın üzerinde kaşıyormuş gibi bir süre gezdirin. Artık dış sesler kesildiği için müziği daha iyi duyuyorsunuz. Bir süre sonra elinizi bacağınızdan çekin, vücudunuza hiç bir şeyin temas etmemesini sağlayın ve gözlerinizi kapatın. Müziğe biraz odaklanmaya çalışın. Bir kaç saniye içinde beyniniz artık en önemli duyunun kulaklarınızda ki titreşim olduğuna karar verecek ve müziği daha iyi hissetmenizi sağlayacak.
Çok büyük bir mucize bekleyenler için uyarmamız gerekirse öyle mucizevi bir durum yaşamayacaksınız. Sadece müziğin içine girdiğinizi daha iyi anlayacaksınız. Aynı şekilde diğer duyularınızı bir süre kullanmayıp yemek yediğiniz zaman da aynı etkiyi göreceksiniz.
Eğer bu anlatılanlar sizin için gerçekten etkili olduysa artık odaklanmanız gereken durumlarda bu yöntemi kullanabilirsiniz.
Kaynakça: Karl R. Gegenfurtner - Beyin ve Algılama