Boyutlar Nedir? Ne değildir? - Laf Kalabalığına bir önlem.

OldWays

Üye
Insanın sezgisi, içinde yaşamakta olduğu uzayda, ancak üç geometrik boyut algılar: uzunluk, genişlik ve yükseklik. Buna karşılık, insanın mâkülesi, teorik olarak:

1) herhangi bir tamsayıda, hattâ

2) herhangi bir kesirli sayıda, ya da

3) sonsuz sayıda boyutu haiz matematiksel uzaylar inşâ etmeye kadirdir.

Bir boyutlu, iki boyutlu ve üç boyutlu uzayların geometrik olarak da fiziksel cisimler aracılığıyla da temsil edilebilmesi mümkündür. Sezgimiz dahî bunların temsillerinin gerçekten de bir boyutlu, iki boyutlu ve üç boyutlu uzayların temsilleri ya da üç boyutlu cisimler olduklarını açık ve seçik bir biçimde idrâk eder. Buna karşılık, teorik olarak, üçden daha yüksek tamsayıda boyutu olan uzayların geometrik temsillerini inşâ etmek de, bu geometrik temsilleri sezgimiz aracılığıyla algılamak da ya da üçden fazla boyutlu reel cisimler bulup ortaya koymak da mümkün değildir, içinde yaşamakta olduğumuz âlemin cismân! (somut) realitesinde üçden fazla boyutlu cisim yoktur.

Fraktal denilen ve temsilleri bir düzey üzerine resmedilebilen geometrik şekillere, teorik olarak, kesirli sayıda boyut izâfe etmek mümkündür; ama herhangi bir fraktal verildiğinde buna tekabül ettirilen kesirli boyut sayısını sezgimiz aracılığıyla bilmek mümkün değildir. Geometrik boyut kavramının açık seçik ve bilimsel bir kavram olmasına rağmen “boyut” kelimesinin zaman içinde avâmî anlam kaymalarına uğradığı gözlenmektedir.
Boyut kelimesi, yalnızca birkaç misâl vermiş olmak için, bugünlerde, meselâ:

Zaman içinde ortaya çıkan hareketler ve fikirler (İslâm’ın, ayrıca, siyâsi ve mistik boyutlarını da göz ardı edemeyiz),

Sebep (Akkuyu nükleer santral ihalesinin Bakanlar Kurulu tarafından iptâlinin başka boyutları da var)

Hakaret ve küfür (O, zâten, tek boyutlu bir heriftir!)

Veçhe (İşin ekonomik boyutundan başka bir de sosyal boyutu bulunmaktadır)

Görünüş (Eiffel Kulesi, 1889 yılından beri, Paris’e yeni bir boyut kazandırmıştır)

Kapsam ya da bağlam (Konuyu bu boyutta ele almak bizi nereye götürür?)

Değişken ya da parametre (Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılması kararı, konu bütün boyutlarıyla tartışılmadan alınmamalıdır!)

Gayb âlemi (Ufolar Dünyâ’mıza bir başka boyuttan gelmektedirler.)

ihtimâl (Acemi sürücülerin kaza boyutu yüksektir)

Hacım (Her cesur girişimci işinin boyutunu arttırır) anlamlarında da kullanılmaktadır.
Kelime hazînesinin kıtlığından ya da entelektüel görünmek eğiliminden kaynaklanan bu kavram kargaşası yalnızca avâma has bir davranış değildir, nitekim:

1) pek çok kelli felli bilim adamı dahî, İlmî ürün vermekte zorlandıkları zaman, boyut kavramını deforme ederek nice marjinal ve dolayısıyla irrasyonel fikirler ileri sürmüşler;

2) ya da bu zevatı yorumlayanlar, meselenin künhünü idrâk edemediklerinden konuyu, kendi vehimleri uyarınca, isabetsiz bir şekilde deforme etmişlerdir.

İlim doğru ve isabetli tanımlarla başlar. Bu tanımların:

1) açık,

2) seçik ve de

3) bilimsel olmaları gerekir.

Bu tanımlardan hareket etmek konunun objektif bir zeminde kalmasını sağlar, insanlar:
1) tanımlar üzerinde anlaşamazlarsa, ve
2) kendi idrâklerinde açık ve seçik olmayan kavramların muğlaklığını bilimselmiş gibi vehmederlerse lâf salatası tâbir edilen fuzûlî dedikodular yaparlar. Çoğu kere bu tanımlar kargaşasına, maalesef, resmî kurumlar da katılır.

Prof. Dr. Ahmed Yüksel Özemre
 
Üst