Britanya ve Galler'in Druid Gizemleri - Bölüm 3 (Druid Okulları- Son)

Lament

Teğmen
Üye
Merhaba Kargalar!
Bu bölümde ise konuyu noktalıyoruz. Ancak başka konulara yelken açacağız. İyi okumalar, iyi araştırmalar diliyorum hepimize..

BRİTANYA VE GALLER'İN
DRUİD GİZEMLERİ

3. BÖLÜM

Tıpkı bütün gizem okullarında olduğu gibi Druidlerin öğretileri iki bölüme ayrılırdı. Sıradan insanlara ahlak eğitimi verilirken, daha derin ezoterik öğreti, sadece inisiye rahiplere verilirdi. Tarikata kabul edilmek için adayın iyi bir aileden gelmesi, edepli biri olması gerekirdi. Ayartıların sınavından birçok defa geçmeden ve karakterinin gücü şiddetle ölçülmeden hiçbir önemli sır ona aktarılmazdı. Druidler Britanya adasında ve Galler'de yaşayan halklara ruhun ölümsüzlüğünü öğretmişlerdir. Ruh göçüne ve reenkarnasyona inanırlar, bu hayatta ödünç aldıklarını, sonraki hayatta ödeme sözü verirlerdi. İnsanların günahlarının bedelini ödeyip onlardan kurtulduğu, ardından ilahlarla birlik içinde mutlu olduğu bir cehennem inançları vardı.

9a20b2022f5634141937f0939e02ede3.jpg
Druidlere göre bütün insanlar kurtuluşa erecektir. Fakat bazıları kendi doğalarında bulunan kötülüğü yenmek ve beşeri hayatın derslerini öğrenmek için birçok defa yeryüzüne dönmek zorunda kalacaktır. Adaylar, Druidlerin gizli öğretilerini almadan önce gizlilik yemini ederlerdi. Bu öğretiler sadece ormanların derinlerinde veya mağaraların karanlıklarında aktarılırdı. İnsanlardan çok uzak olan bu yerlerde neofite evrenin yaradılışı, tanrıların kişilikleri, doğa yasaları, okült tıbbın gizleri, göksel cisimlerin gizemleri, maji, büyü ve sihirbazlık sırlarım öğretilirdi. Druidlerin birçok festivali vardı. Yeniay, dolunay ve ayın altıncı günü kutsal dönemlerdi. İnisiyasyonun sadece iki ekinoks ve gündönümlerinde gerçekleştiğine inanılmaktadır. 25 Aralık şafağında ise Güneş Tanrısı 'nın doğumu kutlanırdı.

Bazılarına göre Druidlerin gizli öğretileri Pisagorcu felsefe tonuna sahipti. Druidlerin gözlerinde kutsal kabul edilen kucağında bir çocuk taşıyan bir Meryemleri, Bakire Ana'ları vardı . Günümüz Hıristiyanlarının Paskalya'yı kutladıkları vakitte Güneş Tanrısı'nın dirildiğine inanılırdı. Hem haç hem de yılan Druidler için kutsaldı.

Bir meşenin bütün dallarını kesip dallardan birini meşenin gövdesine bağlayarak T harfi biçiminde bir haç elde ediyorlardı. Meşe ağacından bu haç, Mabud'larının bir sembolüydü. Ayrıca Güneş 'e, Ay'a ve yıldızlara tapıyorlar, Ay'a karşı özel bir saygı duyuyorlardı. Caesar'ın ifade ettiği üzere, Merkür, Galler’in önemli ilahlarından biriydi. Druidlerin taş bir küp şeklinde Merkür'e taptıklarına inanılır. Ayrıca Doğa Ruhları'na büyük saygı duyarlardı (Perilere, orman perilerine, gnomlara). Ormanların ve nehirlerin bu küçük yaratıklarına birçok sunu sunulurdu. Charles Heckethorn, The Secret Societies of All Ages & Countries, [Tüm Çağların ve Ülkelerin Gizli Cemiyetleri] adlı eserinde Druidlerin tapınaklarını tarif ederken şunları söyler:

"Kutsal ateşin korunduğu tapınakları genellikle yüksek yerlerde veya gür meşe ormanlarında bulunurdu ve çeşitli şekillerde inşa edilirdi: Daire evrenin sembolü olduğu için, daire şeklinde; birçok ulusun tradisyonuna göre evrenin çıktığı, diğerlerine göre ilk anne ve babamızın geldiği yumurtayı sembolize eden bildiğimiz yumurtanın şeklinde, oval; Druidlerin Osiris'i olan Hu'nun sembolü olan yılan şeklinde; yeniden doğuşun amblemi olan haçtan dolayı haç şeklinde; Kutsal Ruh'un hareketini göstermek için kanatlı şekillerde olabiliyordu. Belli başlı ilahları iki büyük tanrı ve tanrıçaya, Hu ve Ceridwen'e indirgenebilir. Bunlar Osiris ile İsis , Baküs ile Ceres veya bütün varlığın iki ilkesini temsil eden yüce tanrı ve tanrıçaların özelliklerine sahiplerdi."
e3a53e4e9c38b6afb27367fef3926ac3.jpg
Godfrey Higgins' e göre Kudretli Hu, Britanya adasına ilk gelen kişi olarak kabul edilmektedir. Buraya Welshlerin Triadlannda Yaz Ülkesi (Summerland) denilen -bugünkü İstanbul civarlarında- yerden gelmişlerdir. Albert Pike'a göre Masonluğun Kayıp Kelimesi, Druidlerin tanrısı Hu'nun isminde gizlidir. Druidlerin inisiyasyon törenleri hakkında var olan çok az bilgi, Yunan ve Mısır Gizem Okulları arasında çarpıcı bir benzerliğe işaret etmektedir. Güneş tanrısı Hu öldürülmüştür ve bir dizi tuhaf çetin sınavın, mistik ritüellerin ardından tekrar hayata döndürülmüştür.

Druid Gizemleri'nin üç derecesi vardır ve çok sayıda insan bu derecelerin tümünü geçmiştir. Aday Güneş Tanrısı 'nı sembolize edecek şekilde bir tabuta konurdu. En önemli test, küçük bir teknenin içinde açık denize salınmaktır. Birçok kişi bu sınavda hayatını yitirmiştir. Gizem sınavlarını geçen Talisein adlı kadim bir öğretmen Faber'ın Pagan Idolatry [Pagan Putperestlik] adlı eserinde tekne inisiyasyonunu anlatır. Bu üçüncü aşamayı geçenlere "yeniden doğan" denirdi ve bundan sonra Druid rahiplerin kadim zamanlardan beri sakladıkları gizli hakikatleri öğrenirlerdi. Britanya dini ve siyasi yaşamının ünlü isimleri bu inisiyeler arasından seçilirdi.

(Daha fazla ayrıntı için, bakabilirsiniz; Faber-Pagan Idolatry[Pagan Putperestlik], Albert Pike-Morals and Dogma [Ahlaklar ve Dogmalar], Godfrey Higgins-Celtic Druids [Kelt Druidleri])

Kaynakça: Manly Palmer Hall – Tüm Çağların Gizli Öğretileri (1. Basım: Nisan 2008)


Skína í myrkrinu þar sem vonin fæðist.
 
Son düzenleme:
Üst