Enerji Nedir?

Dokuz

Üye
Enerji nedir?


Enerji kelimesi, Yunanca energeia(ἐνέργεια) kelimesinden gelir. Muhtemelen ilk olarak, milattan önce 4. yüzyılda Aristoteles'in çalışmalarında görülmüştür.5AC59F4E-D86D-45C3-B1A1-CBF2699F7996.jpeg Fizikte enerji doğrudan doğruya gözlemlenemeyen fakat kendi konumundan hesaplanabilen fiziksel sistemin geniş ve korunmuş bir özelliğidir. Enerji, fizikte temel önemdedir. Pek çok biçime girebilmesinden dolayı enerjinin kapsamlı bir tanımını yapmak imkânsızdır ama en yaygın tanım şudur: Enerji, bir sistemin iş yapma kapasitesidir. Fizikte iş, kuvvetin yer değişim yönündeki bileşeninin etkisinin yer değiştirmeyle çarpımı olarak tanımlanır ve enerji, iş ile aynı birimle ölçülür. Fizikte, enerjinin en önemli özelliği; enerjinin korunma özelliğidir. Enerjinin korunumu yasası şöyle söyler: Enerji ne yaratılabilir ne de yok edilebilir, sadece farklı biçimlere dönüştürülebilir.

Madde olarak gördüğümüz her şey (vücudumuz dâhil) enerjidir. Evrende temel bir kütle var olmadığı ve bu kütlenin enerji olması sebebiyle, tek bir yerde olması da imkânsızdır. Maddeyi oluşturan parçacıklar, başka parçacıklara dönüşebilirler. Bir enerjiyle üretilip, yine aynı enerjiyle yok edilebilirler. Hem sabit bir dönüşüm, hem de sürüp giden bir harekettir bu enerji. Bu nedenle bütün yaşadıklarımız birbirleriyle bağlantılıdır. Çünkü hepimiz aynı bütünün parçalarıyız bir bakıma. Bu nedenle var olan enerji parçacıklarıyla kimi zaman düzenli, kimi zaman ise düzensiz bağlantılar içindeyiz. 1A3DAF1B-F4F8-4784-9728-F2525B33F7AC.jpegBir anlık bir bağlantı, bir diğerimizin aklından geçeni okumamız veya bir başkasının düşüncesini telepatik olarak etkilediğimiz anlamına gelir. Bu da enerjiyi doğru kullanmamızın ne kadar önemli olduğunun bir göstergesidir. Hintliler, yaklaşık 5000 yıllık bir geçmişe sahip “Prana” diye anılan evrensel bir enerjiden bahsedeler. Türkçe karşılığı “yaşam soluğu” dur. Hintli yogiler binlerce yıldır meditasyonlarında, titreşimlerini artırmak için bu enerjiyi kullanırlar. Çinliler, yaşam enerjilerine “Chi” adını verirler. Çinlilere göre Chi, yin ve yang adlı iki zıt enerjiden oluşan güçtür. Bu iki zıt kutup ancak uyum içinde ve eşit miktarlarda olurlarsa kişinin yaşam enerjisi sağlıklıdır. Eski Çin tedavi tekniği olan akupunktur yin ve yang’ın dengesi kullanılarak yapılmaktadır. F0962DBD-6DDA-4779-8F7F-180C6890A7C7.jpegYahudiler ise aynı enerjiye, “Kabala” olarak, yani “Yıldızsal Işık” demişlerdir. Görüldüğü gibi binlerce yıldır insanlar ve toplumlar yaşam enerjisini farklı isimlerle anmışlar ve kullanmışlardır. İnsanın enerji alanı ise evrensel enerjiden farklı değildir çünkü evrensel enerji kanalıyla üretilir. En ilkel bilinçten, en gelişmiş bilince kadar değişiklik gösterebilen bir yapısı vardır. Evrensel enerji alanımız auramızdır. Yaşam enerjisini ve auranın yoğunluğunu artırmanın en pratik ve herkesçe uygulanabilir yollarından biri nefes tekniklerini kullanarak meditasyon yapmaktır.
(Meditasyon Nedir? videomuzda sizlere bu bilgileri sunmuştuk)

Yaşam enerjisi olan adlandırılan Chi enerjisi ''Doğanın Soluğu '' olarak da bilinir. Vücudumuzda kan dolaşımı gibi enerji dolaşımı da vardır. Chi vücutta akış içindedir. Bunun farkındalığı yaşamda yeni bir boyuta kapı açar. Yönlendirme yetisinin kazanılması ise bireyin hayatını ve öz kontrolünü eline almasını sağlar. Chi psikoloji ve ruhsal dalgalanmalardan (affects) doğrudan etkilenir. Fizyolojik etkisi ise gayet ciddidir. Chi'deki düşüş vücudun direncini düşürür,bitkinlik ve bağışıklıkta zayıflamalar olur. Chi seviyesi yükseldiğinde ise dinç,sağlıklı ,düşünce yetisini hızlı gerçekleştirebilen bir vücut ortaya çıkar. İnsanlık yaşam enerjisinin varoluştan beri farkındaydı. Bu enerjiye farklı adlar taktılar (chi,ki,psyh,...).Yaşam enerjisinin farkında olmayan birine açıklamanın en kolay yolu ruh hallerindeki tepkimelerden yola çıkmaktır. İnsan üzücü bir olay yaşadığında göğsünde bir yumru ve acı hisseder. Bunun sebebi üzüntüde chi'nin yoğun boşalım yaşamasıdır. Göğüsteki acı ise vücudun kendini koruma yöntemidir; göğüs çakrasına yoğun enerji depolar . Bu depolamanın boşalımı genelde ağlayarak biter. Boşalımdan sonra vücut yorgun düşer. Birçoğumuzun ağlarken uyuyakalmamızın sebebi bundandır. Çok mutlu olduğumuzda ise hareket etme isteği bir anda yükselen chi miktarına tepkidir. Doğumumuzdan ölümüze kadar devam eden bu akış hayatımızı düzenler. Kısaca Chi yaşamdır. Chi nefestir. Akış içinde olan evrende akışın kendisidir chi.

Kabala inancına göre
vücudumuzun sol tarafi enerjiyi aldığımız taraftır. Kırmızı renk ise negatifliği simgeler. Negatif kolumuza kırmızı bileklik takıldığında (Sol tarafta negatif enerji vardır.)iki negatif enerjiden bir pozitif enerji çıkar.

Bazı bileklikler sadece kırmızı ip'ten, bazılarında ise ''fatmanın eli''var. Bu figür ise korumayı simgeler. Kabala inancina göre kırmızı ip bileklikler takan kişiye şans ve pozitiflik getirir.B222E95B-25B7-4195-AEAF-D87B45AA9F06.jpeg


Yoga bilimine göre Prana, evrende var olan tüm enerjinin toplamı olan kozmik evrensel enerjidir. Bu enerji, her ne kadar havanın kimyasal bileşiminde bulunuyorsa'da, akciğerlerimize soluduğumuz havada var olduğu kabul edilmektedir. Prana, soluduğumuz havada, yediğimiz besinde, içtiğimiz suda, güneş ışınlarında bulunur. İster hayvansal, ister bitkisel olsun, yaşamın her türü Prana'ya bağlıdır. Prana'nın varlığının en basit kanıtı olarak akciğerlerimizde aldığımız enerji gösterilir. Prana'yı zihinsel denetimi altına alabilmek için, yogi kendisini çeşitli nefes çalışmalarıyla eğitir. Bu çalışmalardan oluşan bilime ("Prana", enerji ve "Yama", egemenlik anlamına gelen sözcüklerden türeterek) Pranayama denir. Prana, başta akciğerler olmak üzere tüm bedenin kullandığı enerjidir. Eğer beden gerek hastalıktan gerekse doğal yasalar çiğnendiği için Prana'yı "sindiremez" hale gelirse, bedendeki canlılık (aynı elektrik kesintisi sonucu yayın yapamayan radyo istasyonunda olduğu gibi) sekteye uğrar. Tüm bunlardan anlaşılıyor ki Parana, ister kozmik radyasyon, ister yaşam gücü olarak adlandırılsın, evrende onsuz hayat düşünelemez. Bu enerjinin bedenimizde olduğunun bir diğer kanıtı olarak ise, bizi nefes almaya mecbur eden güçtür. Prana hem pozitif hem de negatiftir: sağ burun deliklerinden alınan, yani "Pindala"dan geçen güç pozitif; sol burun deliğinden alınan, yani "İda"dan geçen güç negatiftir.

Elektriğin keşfinden binlerce yıl önce yogiler, tüm evrenin süptil bir güçle titrediğini düşünmüşler ve insan bedenindeki enerji kaynağının Prana olduğunu ileri sürmüşlerdi. Bu enerjiye İbranice'de "Ruah"; Çince'de "Chi"; Yunanca'da "Pneuma" Japonca'da "Ki"; Amerikan Kızılderi inanışında "Nayetoneyah"; Havaililerce "Mana"; Eski Mısır inanışında "Ka", Müslümanlıkta ise "Baraka" denir.
 
Son düzenleme:
Üst