Okültizmin Daha Derin Konuları

Gece V

𝓚𝓲𝓷𝓰 𝓸𝓯 𝓥𝓸𝓷
Yönetici
Lider
Okültizm nedir?

Eğer okültizm yolunu izlemek için zaman harcamaya ve onu araştırmak için zahmete girmeye niyet ediyorsak, bu soruyu sormamız gayet makuldür.

Perili ev hikayeleri, ilkel insanlar arasındaki telepati deneyimleri ve geçmişin ezoterik literatürü hakkındaki araştırmalarla yetinecek miyiz? Bunlar kesinlikle faydalıdır; mevcut tüm okült fenomenler dikkatlice incelenmelidir, fakat sadece bilgi edinmek için değil, aynı zamanda şarlatanların maskesini düşürmek için de.​

Araştırmacıların geçmişte elde ettiği sonuçlar, bugün elde ettiğimiz sonuçların kontrol edilmesi için çok büyük bir değere sahiptir. Fakat bu yeterli midir? Okült bilime yönelik tutumumuz, geçmişin şaheserlerine hayran olduğumuz, ama günümüzde kendimiz hiçbir yaşayan edebiyat üretmediğimiz klasik dillere yönelik tutumumuzla aynı mı olmalı? Biliyoruz ki Gizemler kadim medeniyetler üzerinde derin bir etki yapmıştır ve tüm ırkların en soylu insanları bunlardan ilham almış, hayranlık ve huşu göstermiştir. Okült dediğimiz fenomenler seans odasında yaşananların daha geniş ölçeklisi midir yalnızca, yoksa faaliyetlerini keşfetmeye çalıştığımız âlemin az bilinen yasalarına ek olarak, geçmişin inisiyelerinin bilincini arttıran ve onlara tanrılarıyla ilgili daha derin bir farkındalık veren enerjilendirici bir spiritüel etki mi var? İşleyişleri ve doğaları itibariyle haklı olarak okült veya gizli diye tanımlanabilecek fenomenlere bakalım.

Ektoplazma, psikometri, çeşitli durugörü türleri, telepati, çok isabetli olabilen çeşitli geleceği görme biçimleri, mistik deneyimler, dönüşüm, trans ve esrime; hipnotizma, telkin ve kendi kendine telkin, bedensel ölümden sonra hayatta kalış ve son ama yine önemli bir husus olarak belirli zihinsel hastalık türleri...​

Tüm bu şeyler doğaları itibariyle gizlidir, ölçüm araçları yoluyla uygulanan sıradan bilimsel araştırma yöntemlerine tabi değildirler ve okült bilimin meşru araştırma alanını oluştururlar. Bununla birlikte, okült bilimin bilimsel yanına ek olarak başka bir yönü vardır ve o yön içsel deneyim âlemidir ve okült bilimin pratik uygulaması bir sanat olarak o içsel deneyim sayesinde başlar. Görünmeyenin giriş kapısı okültizmin ilkelerinin pratik uygulaması yoluyla bulunabilir ve koşulları yerine getirme titizliğini gösteren ve risk alanlar orada maceraya atılabilir. Kadim ritüellerle çağrılan güçler hâlâ vardır ve bilgiyi, inancı ve cesareti birleştirenler için çok uzak değildirler. Fakat eğer bu maceraya girmek istiyorsak, bilmeliyiz ki kadim ritüeller dini bir sistemin parçası olarak kullanılmıştır ve kadim Gizem Okullarının herhangi bir inisiyesinin bunları denemesinin nedeni harikalarla ilgili merak veya ilgilerini tatmin etmek değildir. İnisiyeler bu deneylere sıkı bir karakter disiplini ve katı zindelik testlerinin ardından derin bir saygıyla yaklaşmıştır. Yüksek idealler terk edildiği zaman fallisizm ve kara büyü başlamıştır. Okültizmin daha derin konularını öğrenmek istiyorsak, ona entelektüel merakla yaklaşmamız gerektiğini bilmek yeterli değildir; bu bize okültizmin sadece dış formunu gösterecektir. Okült Yol bir yaşam biçimi olarak incelenecek bir araştırma konusu değildir. Adanma ve fedakarlık yoksa, Gizemlerin kapısını açan kilidin içine sokulan anahtar dönmeyecektir. Kutsal Bilim'e kadim inisiyeler gibi yaklaşmadığımız sürece, onların bulduğunu bulamayız. Onun sırlarına ulaşmaya çalışırken, insanların mesleklerinin ödülleri için çalıştığı gibi çalışmamız yeterli değildir; insanların ruhsal bir ideal için yaşadıkları gibi onun uğruna yaşamamız gerekir.

Bizi astral bir deneyimin labirentinden güvenle geçirecek yalnızca tek bir motivasyon vardır, o da İlahi Birliğe çıkan ruhsal gelişme yolunda ışığa duyulan arzudur. En soylu haliyle Gizemlerin amacı da buydu ve ancak bu aynı amacı izleyerek gizemlerin en yüksek yönüne vakıf olabiliriz. Okült bilim çok güçlü bir şeydir ve pek çok insan okültizm araştırmalarında acemilikleri sayesinde korunur; eğer giriştikleri bazı şeyleri başarsalardı, onların saflaşmamış ve disiplin kazanmamış olan yapıları ulaşacakları sonuçla paramparça olurdu. Yaptıklarının sonucu olarak hiçbir güç gelmemesi sayesinde bir felaketten kurtuluyorlar. Eğer Gizemleri emniyetli bir şekilde araştırmak istiyorsak, onlara önce ruhsal bir yenilenme sisteminin ulvi bir parçası olarak yaklaşmamız gerekir. Okültizmin genellikle aydınlanmamışları çeken sihirli yönlerini emniyetli bir şekilde araştırabilmemiz için, bunların gerektirdiği disiplini kazanmamız, düşük benliğimizi yüksek benliğin amaçları için hizmet etmeye sunmamız ve bu teklifimizi kabul ettirmemiz gerekir. Entelektüel sorgulamalarımızın çözümleri ancak ruhsal aydınlanmada bulunabilir. Doğru anlaşıldığında okült bilim psikoloji ile din arasındaki bağlantıdır; bilime spritüel bir anlam ve ruhsal hayata bilimsel bir yaklaşım katar. Doğru anlaşıldığında, bize sunduğu deneyimler, beş fiziksel duyuya dayalı olan rasyonel beyin bilincinden ruhsal sezginin doğrudan farkındalıklarına giden bir merdiven oluşturur. Okültizm asla kendi içinde bir amaç olamaz, yaklaştıkça sürekli geri giden daha geniş bir ufuk açar; hâlâ görüntü alemlerindeyizdir. Yine de pek çok amaç için paha biçilmez bir araç olabilir. Okült felsefeyle ilgili bilgi, bilimin araştırmalarına ipucu ve mistiğin esrimelerine denge sağlayabilir; ritüel majinin olasılıkları içinde belirli zihinsel hastalık türleri için kullanmak üzere paha biçilmez bir tedavi aracı bulmamız mümkündür; psikanalizler bu hastalıkların fizyolojik bir nedeni olmadığını ortaya koymuştur fakat nadiren bir tedavi sunabilmektedirler. Şeylerin gizli yönü hakkındaki bilgisiyle okültist işte bu noktada psikologa çok şey öğretebilir.

Okültizm bir Kutsal Bilim'dir ve saygıyla yaklaşılması gerekir.​

Onun kutsal mekanlarına giden kapısı düz, yolu dardır ve o yolu bulan çok az kişi vardır. Alevli bir kılıcı olan Melek hâlâ Gizemlerin kapısını korumaktadır ve ruhlarımızı saflaştırmadan ve talep edildiğinde parolayı verebileceğimizden emin olmadan kendimizi o güce maruz bırakmak akıllıca olmaz. Her okült öğrencisinin deneyiminde, eğer bu konularla yeterince ilgiliyse, zihnindeki fikirlerin onu etkilediği, hakkında kaynaklar okuduğu Görünmeyen Dünya'nın onun bilinç ufku çizgisinden yavaşça yukarı tırmandığı ve algılanmayanın algılandığı bir zaman gelir. Öğrenci kendini zihinsel olarak iki dünya arasındaki ara bölgede bulur ve iki şeyden birini yapması ve bunu çabuk yapması gerekir. Ya tıpkı bir tavşanın deliğine kaçtığı gibi bedensel realiteye geri dönmeli ya da devam edip yüksek bilinci açmalıdır. Yapmaması gereken şeylerden biri, alt bilinç ile süper bilinç arasındaki o fanteziler diyarında oyalanmaktır, çünkü bu akıl sağlığının yitirilmesine neden olur. Yüksek bilincin kapısına ulaştığında, kapıdan geçebilmesi için cevaplaması gereken o eski soruyu soran Eşiğin Meleği tarafından karşılanacaktır ve bu sorunun yanıtı, gizli derneklere girişte verilen kadim bir parola değildir. Sorulan soru, herhangi bir kapıyı çalan herhangi bir yabancıya makul olarak sorulan "Ne istiyorsun?" sorusudur ve soruya verilecek yanıt talibin bilgisine değil, karakterine bağlıdır. Eğer doğru yanıt verirse ilerleyeceği yol açılacaktır ama yanlış yanıt verirse fizik planına geri dönmek için yolunu bulması gerekecektir ve bu pek hoş veya güvenli bir deneyim değildir.

Okültizmi araştırmak, Görünmeyendeki büyük bir güç merkeziyle bağlantı kurmaktır.​

Herhangi somut bir sonuç elde edilemeyebilir ve bunun nedeni kişinin yapısının yalıtkan maddeden oluşması veya araştırılan fenomenlerin gerçekliğinden duyulan şüphenin, psişik bağlantı fişinin prize sokulmasını engellemesidir. Bilgi ve Güç, devrenin iki bütünleyici bileşenini oluşturur ve bunlar birleştiğinde enerji akar. Hiçbir güce sahip olmayan bir yapı Kutsal Bilimi araştırabilir ama hiçbir sonuç elde edemez ve hiçbir bilgiye sahip olmayan bir yapı ise kendi gücünden yararlanamaz.

Ama hem bilginin hem de gücün olduğu yerde, aydınlatıcı bir fikrin içsel yaşamın önemine dair ani bir görüntü sunması yalnızca bir zaman meselesidir ve böylece temas sağlanır ve o kişi iyilik veya kötülük için o görünmeyen güç merkeziyle bağlantı kurmuş olur. Okült bilim kendi içinde iyi veya kötü olmadığı ve sadece kullanıldığı zaman iyiye veya kötüye kullanılabildiği içindir ki ona temiz ellerle, saf bir kalple ve disiplinli ve adanmış bir iradeyle yaklaşmak gerekir. Okültizm çocuk oyunu değildir ve yanlış kullanıma karşı emniyetli olmaktan çok uzaktır. Okültizm için hem saflık hem de güç gerekir; fakat okültizmin derin konularına temas eden herkes ortak bir şekilde onun dipsiz bataklıklar üzerinde dans eden sahte ışıklar gibi olmadığını, Işığa giden gerçek bir yol olduğunu ama yolunun bıçak sırtı kadar dar olduğunu söylemektedir.

Dion Fortune
 

Dokuz

Üye
Okültizm nedir?

Eğer okültizm yolunu izlemek için zaman harcamaya ve onu araştırmak için zahmete girmeye niyet ediyorsak, bu soruyu sormamız gayet makuldür.

Perili ev hikayeleri, ilkel insanlar arasındaki telepati deneyimleri ve geçmişin ezoterik literatürü hakkındaki araştırmalarla yetinecek miyiz? Bunlar kesinlikle faydalıdır; mevcut tüm okült fenomenler dikkatlice incelenmelidir, fakat sadece bilgi edinmek için değil, aynı zamanda şarlatanların maskesini düşürmek için de.​

Araştırmacıların geçmişte elde ettiği sonuçlar, bugün elde ettiğimiz sonuçların kontrol edilmesi için çok büyük bir değere sahiptir. Fakat bu yeterli midir? Okült bilime yönelik tutumumuz, geçmişin şaheserlerine hayran olduğumuz, ama günümüzde kendimiz hiçbir yaşayan edebiyat üretmediğimiz klasik dillere yönelik tutumumuzla aynı mı olmalı? Biliyoruz ki Gizemler kadim medeniyetler üzerinde derin bir etki yapmıştır ve tüm ırkların en soylu insanları bunlardan ilham almış, hayranlık ve huşu göstermiştir. Okült dediğimiz fenomenler seans odasında yaşananların daha geniş ölçeklisi midir yalnızca, yoksa faaliyetlerini keşfetmeye çalıştığımız âlemin az bilinen yasalarına ek olarak, geçmişin inisiyelerinin bilincini arttıran ve onlara tanrılarıyla ilgili daha derin bir farkındalık veren enerjilendirici bir spiritüel etki mi var? İşleyişleri ve doğaları itibariyle haklı olarak okült veya gizli diye tanımlanabilecek fenomenlere bakalım.

Ektoplazma, psikometri, çeşitli durugörü türleri, telepati, çok isabetli olabilen çeşitli geleceği görme biçimleri, mistik deneyimler, dönüşüm, trans ve esrime; hipnotizma, telkin ve kendi kendine telkin, bedensel ölümden sonra hayatta kalış ve son ama yine önemli bir husus olarak belirli zihinsel hastalık türleri...​

Tüm bu şeyler doğaları itibariyle gizlidir, ölçüm araçları yoluyla uygulanan sıradan bilimsel araştırma yöntemlerine tabi değildirler ve okült bilimin meşru araştırma alanını oluştururlar. Bununla birlikte, okült bilimin bilimsel yanına ek olarak başka bir yönü vardır ve o yön içsel deneyim âlemidir ve okült bilimin pratik uygulaması bir sanat olarak o içsel deneyim sayesinde başlar. Görünmeyenin giriş kapısı okültizmin ilkelerinin pratik uygulaması yoluyla bulunabilir ve koşulları yerine getirme titizliğini gösteren ve risk alanlar orada maceraya atılabilir. Kadim ritüellerle çağrılan güçler hâlâ vardır ve bilgiyi, inancı ve cesareti birleştirenler için çok uzak değildirler. Fakat eğer bu maceraya girmek istiyorsak, bilmeliyiz ki kadim ritüeller dini bir sistemin parçası olarak kullanılmıştır ve kadim Gizem Okullarının herhangi bir inisiyesinin bunları denemesinin nedeni harikalarla ilgili merak veya ilgilerini tatmin etmek değildir. İnisiyeler bu deneylere sıkı bir karakter disiplini ve katı zindelik testlerinin ardından derin bir saygıyla yaklaşmıştır. Yüksek idealler terk edildiği zaman fallisizm ve kara büyü başlamıştır. Okültizmin daha derin konularını öğrenmek istiyorsak, ona entelektüel merakla yaklaşmamız gerektiğini bilmek yeterli değildir; bu bize okültizmin sadece dış formunu gösterecektir. Okült Yol bir yaşam biçimi olarak incelenecek bir araştırma konusu değildir. Adanma ve fedakarlık yoksa, Gizemlerin kapısını açan kilidin içine sokulan anahtar dönmeyecektir. Kutsal Bilim'e kadim inisiyeler gibi yaklaşmadığımız sürece, onların bulduğunu bulamayız. Onun sırlarına ulaşmaya çalışırken, insanların mesleklerinin ödülleri için çalıştığı gibi çalışmamız yeterli değildir; insanların ruhsal bir ideal için yaşadıkları gibi onun uğruna yaşamamız gerekir.

Bizi astral bir deneyimin labirentinden güvenle geçirecek yalnızca tek bir motivasyon vardır, o da İlahi Birliğe çıkan ruhsal gelişme yolunda ışığa duyulan arzudur. En soylu haliyle Gizemlerin amacı da buydu ve ancak bu aynı amacı izleyerek gizemlerin en yüksek yönüne vakıf olabiliriz. Okült bilim çok güçlü bir şeydir ve pek çok insan okültizm araştırmalarında acemilikleri sayesinde korunur; eğer giriştikleri bazı şeyleri başarsalardı, onların saflaşmamış ve disiplin kazanmamış olan yapıları ulaşacakları sonuçla paramparça olurdu. Yaptıklarının sonucu olarak hiçbir güç gelmemesi sayesinde bir felaketten kurtuluyorlar. Eğer Gizemleri emniyetli bir şekilde araştırmak istiyorsak, onlara önce ruhsal bir yenilenme sisteminin ulvi bir parçası olarak yaklaşmamız gerekir. Okültizmin genellikle aydınlanmamışları çeken sihirli yönlerini emniyetli bir şekilde araştırabilmemiz için, bunların gerektirdiği disiplini kazanmamız, düşük benliğimizi yüksek benliğin amaçları için hizmet etmeye sunmamız ve bu teklifimizi kabul ettirmemiz gerekir. Entelektüel sorgulamalarımızın çözümleri ancak ruhsal aydınlanmada bulunabilir. Doğru anlaşıldığında okült bilim psikoloji ile din arasındaki bağlantıdır; bilime spritüel bir anlam ve ruhsal hayata bilimsel bir yaklaşım katar. Doğru anlaşıldığında, bize sunduğu deneyimler, beş fiziksel duyuya dayalı olan rasyonel beyin bilincinden ruhsal sezginin doğrudan farkındalıklarına giden bir merdiven oluşturur. Okültizm asla kendi içinde bir amaç olamaz, yaklaştıkça sürekli geri giden daha geniş bir ufuk açar; hâlâ görüntü alemlerindeyizdir. Yine de pek çok amaç için paha biçilmez bir araç olabilir. Okült felsefeyle ilgili bilgi, bilimin araştırmalarına ipucu ve mistiğin esrimelerine denge sağlayabilir; ritüel majinin olasılıkları içinde belirli zihinsel hastalık türleri için kullanmak üzere paha biçilmez bir tedavi aracı bulmamız mümkündür; psikanalizler bu hastalıkların fizyolojik bir nedeni olmadığını ortaya koymuştur fakat nadiren bir tedavi sunabilmektedirler. Şeylerin gizli yönü hakkındaki bilgisiyle okültist işte bu noktada psikologa çok şey öğretebilir.

Okültizm bir Kutsal Bilim'dir ve saygıyla yaklaşılması gerekir.​

Onun kutsal mekanlarına giden kapısı düz, yolu dardır ve o yolu bulan çok az kişi vardır. Alevli bir kılıcı olan Melek hâlâ Gizemlerin kapısını korumaktadır ve ruhlarımızı saflaştırmadan ve talep edildiğinde parolayı verebileceğimizden emin olmadan kendimizi o güce maruz bırakmak akıllıca olmaz. Her okült öğrencisinin deneyiminde, eğer bu konularla yeterince ilgiliyse, zihnindeki fikirlerin onu etkilediği, hakkında kaynaklar okuduğu Görünmeyen Dünya'nın onun bilinç ufku çizgisinden yavaşça yukarı tırmandığı ve algılanmayanın algılandığı bir zaman gelir. Öğrenci kendini zihinsel olarak iki dünya arasındaki ara bölgede bulur ve iki şeyden birini yapması ve bunu çabuk yapması gerekir. Ya tıpkı bir tavşanın deliğine kaçtığı gibi bedensel realiteye geri dönmeli ya da devam edip yüksek bilinci açmalıdır. Yapmaması gereken şeylerden biri, alt bilinç ile süper bilinç arasındaki o fanteziler diyarında oyalanmaktır, çünkü bu akıl sağlığının yitirilmesine neden olur. Yüksek bilincin kapısına ulaştığında, kapıdan geçebilmesi için cevaplaması gereken o eski soruyu soran Eşiğin Meleği tarafından karşılanacaktır ve bu sorunun yanıtı, gizli derneklere girişte verilen kadim bir parola değildir. Sorulan soru, herhangi bir kapıyı çalan herhangi bir yabancıya makul olarak sorulan "Ne istiyorsun?" sorusudur ve soruya verilecek yanıt talibin bilgisine değil, karakterine bağlıdır. Eğer doğru yanıt verirse ilerleyeceği yol açılacaktır ama yanlış yanıt verirse fizik planına geri dönmek için yolunu bulması gerekecektir ve bu pek hoş veya güvenli bir deneyim değildir.

Okültizmi araştırmak, Görünmeyendeki büyük bir güç merkeziyle bağlantı kurmaktır.​

Herhangi somut bir sonuç elde edilemeyebilir ve bunun nedeni kişinin yapısının yalıtkan maddeden oluşması veya araştırılan fenomenlerin gerçekliğinden duyulan şüphenin, psişik bağlantı fişinin prize sokulmasını engellemesidir. Bilgi ve Güç, devrenin iki bütünleyici bileşenini oluşturur ve bunlar birleştiğinde enerji akar. Hiçbir güce sahip olmayan bir yapı Kutsal Bilimi araştırabilir ama hiçbir sonuç elde edemez ve hiçbir bilgiye sahip olmayan bir yapı ise kendi gücünden yararlanamaz.

Ama hem bilginin hem de gücün olduğu yerde, aydınlatıcı bir fikrin içsel yaşamın önemine dair ani bir görüntü sunması yalnızca bir zaman meselesidir ve böylece temas sağlanır ve o kişi iyilik veya kötülük için o görünmeyen güç merkeziyle bağlantı kurmuş olur. Okült bilim kendi içinde iyi veya kötü olmadığı ve sadece kullanıldığı zaman iyiye veya kötüye kullanılabildiği içindir ki ona temiz ellerle, saf bir kalple ve disiplinli ve adanmış bir iradeyle yaklaşmak gerekir. Okültizm çocuk oyunu değildir ve yanlış kullanıma karşı emniyetli olmaktan çok uzaktır. Okültizm için hem saflık hem de güç gerekir; fakat okültizmin derin konularına temas eden herkes ortak bir şekilde onun dipsiz bataklıklar üzerinde dans eden sahte ışıklar gibi olmadığını, Işığa giden gerçek bir yol olduğunu ama yolunun bıçak sırtı kadar dar olduğunu söylemektedir.

Dion Fortune
Teşekkürler 🌻
 
Üst