Safsatalar Giriş 3: Popülizm

Popülizmi 'halk yağcılığı' olarak da adlandırabiliriz. Yöneticiler halkta bulunan 'seçkin' tabakayı 'gerçek halktan' ayırır ve yaptığı tüm hareketleri gerçek halkın yararına yapar. Genel geçer popülizmi böyle anlatmayı uygun görüyorum. Toplumu popülizmi anlatırken 3'e ayırmayı tercih ediyorum;
-İktidar
-Gerçek Halk
-Seçkinler

Seçkin Düşmanlığı: Bu evrendeki temel mitlerden biri 'iyi eğitimli, seçkin' olarak nitelendirilen insan ile 'sıradan' insan arasında bir uçurum bulunduğunun savunulmasıdır. İktidarın kurduğu bu 'metropolitan' sınıfı ''Genelin çıkarlarına ters hareket eder.'' bu sav bölücü ve kibirlidir derdi d'Ancona eğer ona soracak olsaydık. Entelektüel seçkinler yerilirken 'bilgesizlik' kutsanır popülizmde, bilge olmayan kesim yükseklere çıkartılır ve bu kitleye hiçbir dayanağı olmayan bir özgüven pompalanır.
Bu öz güven pompalanması yetkin olmayan bir iktidarın oluşmasına sebep olur, bu demokrasinin bize getirdiği bir problemdir diyebiliriz kimi zaman bu problem de demokrasiye olan güvenin azalmasına sebep olabilir; demokrasiye olan güvenin azalması her ne kadar kötü bir şey gibi gözükse de maalesef ki bu iktidarın oldukça işine gelir ve bu ilişki bir döngü içinde devam eder.

Mağdur Edebiyatı: İktidar gerçek halkı seçkinlerin mağdur ettiği kesim olarak niteler ve devletin atacağı adımların ölçütü siyasi/ekonomik vb. kalkınmadan çok gerçek halkın işine gelip gelmemesine göredir.

Çoğulculuk düşmanlığı, ayrıcalıklı hukuk gibi pek çok problemi vardır popülizmin fakat temel anlamda bu kadar bilgi yeterlidir bence az da olsa kendimi tekrar ettim ve bundan kaçınmak istediğim için bu konuyu bu noktada bitiriyorum..
 
Üst