Simya -amacı- nedir ?

Gece V

𝓚𝓲𝓷𝓰 𝓸𝓯 𝓥𝓸𝓷
Yönetici
Lider
Simya -amacı- nedir ?

Simya veya alşimi (veya ars chemica) (Arapçadaki "al-Kimiya" kelimesinden gelir, İngilizceye "alchemy" olarak geçmiştir) 12. asırdan itibaren batıda hem doğanın ilkel yollarla araştırılmasına hem de erken dönem bir ruhani felsefe disiplinine işaret eden bir terimdir. Basit metallerin altına çevrilme hayali, ölümsüzlük arayışı gibi türlü ortaçağ arzularından doğduğu görülmektedir. İnsanlığın hayallerinden doğan bu sanat, günümüzde eski değerini kaybetmiş gibi gözükse de değişik şekillere bürünerek devam etmektedir. Simya; kimya, metalurji, fizik, tıp, astroloji, semiotik, mistisizm, spiritüalizm ve sanatı bünyesinde barındırır. Yukarıda da belirttiğim gibi zaman içerisinde bir çok şekle bürünmüş ve yoluna devam etmiştir. En az 2500 yıldır uğraşıldığı bilinen alan ilk olarak Mezopotamya, Antik Mısır, İran, Hindistan ve Çin'de görülmüştür. Daha sonrasında Klasik Yunan döneminde Yunanistan'da, Roma İmparatorluğu'nun hüküm sürdüğü coğrafyada, önemli İslam başkentlerinde ve daha sonra 19. yüzyıla kadar Avrupa'da simyaya ilgi duyulmuştur.

Simya bilim midir ?

Her dönemin doğurduğu simyager, kendi ezoterik yol ve kuramını takip eder. Bilgi birikimi yoktur, yani deneme yanılma yöntemleri mantıkla harmanlanarak kullanılır.
Teorik temellere dayalı değil ve sistematik bir bilgi birikimi içermiyor.
Bilime bakarsak, her bilim insanı kendi kendine bir doğru ortaya atamaz.
Bu sebeple simya bir bilim dalı değildir.
Günümüzde kimyaya dönüşmüştür. Kimya ise bilim dalıdır.

Çin, Hint ve Grek metinlerde simya "Sanat" veya radikal ve faydalı değişim, örneğin dönüşüm olarak tanımlanır. Yakın zamanlara dek, bilim tarihçileri simyayı ilkel kimya, yani olgunlaşmamış bilim olarak görüyorlardı. Aslında "Sanat"ın uygulayıcıları aynen ilk kimyagerler gibi laboratuar ve belirli aletlerden faydalanıyorlardı.
Daha da önemlisi, simyagerler sonradan kimya biliminin gelişmesinde rolü olacak buluşların kaşifleriydi. Ancak ilkel kimyagerlerin yöntem, ideoloji ve amaçaları simya geleneğini uzatmaya yönelik değildi.
Simyagerin arayışı bilimsel değil, ruhsaldı.
Batı simyası her zaman, kökleri ünlü simyacı Hermes Trismegistus'a uzanan ve bir felsefi-spiritüel sistem olan Hermetizm'le yakından bağlantılı olmuştur. Bu iki disiplin (simya ve Hermetizm) 17. yüzyılın önemli bir ezoterik ekolü olan Gül-haçlılar'ın doğuşunda etkili olmuştur. Erken modern dönemde, simya kimyaya dönüşmeye başlarken simyanın mistik ve hermetik dalları modern spiritüel simyanın odak noktası olmaya başlamıştır.
Günümüzde simya, mistik, ezoterik ve sanatsal yönleri nedeniyle bilim tarihçileri ile filozofların ilgi alanına girmektedir. Simya, modern bilimin temelini atan disiplinlerden biridir ve günümüz kimya ve metalürji endüstrilerinde kullanılan birçok madde ve işlem eski dönem simyacılarının keşfidir.
Bir çok yönü olan simyanın günümüz popüler kültürüne yansıması da simyagerlerin spiritüel arayışına itafen mistik ve okült bir şekildedir. Simyagerlerin sahne sanatlarına, sinemaya ve edebiyata iksirbaz tarzı gizemli bireyler olarak yansımasına sebep olan içsel arayışları artık popülaritesini kaybetmiş gibi gözükse de hala bazılarımız için cazibesini ve gizemlerini felsefe taşı edası ile saklamaktadır.



Polonyalı ressam Jan Matejko'nun Alchemik Michał Sędziwój (= Michał Sędziwój adlı simyacı) isimli tablosu


Alıntı yapılan bazı yerler:
MIRCEA ELIADE ve Wikipedia.
 
Üst