Tarot kartları güzel resimlerden daha fazlasıdır. Astrolojinin yeryüzündeki izdüşümüdür. Geçmiş, şimdi ve gelecekle ilgili bilinçdışı deneyimimizi sembolize ederler. 78 kart, insanlığı ve hayattaki tüm olası deneyimleri temsil eder. Tarot kartları, arketipsel semboller aracılığıyla herkese bilgi verir ve daha fazlasını bilme arzusunu harekete geçirebilir. Tarot okuması, Tarot kartlarının belirli bir yayılımı veya düzeni aracılığıyla bilgelik ve rehberlik pratiğidir. Ancak bazı inanışların aksine, kartlar sadece geleceğinizi söylemez ve tarot okumaları yapmak için medyum olmak gerekmez. Kartlar, yüksek benliğinizin en içteki gerçeklerine dair içgörü sağlamak için de kullanılır. Başka bir deyişle, kartlar derinlerde zaten bildiğiniz şeylere dair gelişmiş bir farkındalık sağlayabilir. Tarot'un kökeni bilinmemektedir ancak on dördüncü yüzyıl Avrupa'sına kadar Tarot kartı kullanımının belgelenmiş referanslarına sahibiz.
Kartların ilk ortaya çıkışı "Naibi" ismiyle olmuştur. Bu isimle kalelerde karşılaşıldığından ötürü, Sanskritçe'de 2.kral - vezir anlamına gelen "Nanab" kökünden geldiği düşünülmektedir. İngilizce ve Fransızca tarot “fal için kullanılan bir tür oyun kartı” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük İtalyanca aynı anlama gelen tarocco veya tarocchi sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Arapça ṭarḥ طَرْح “atma, çıkarma” ya da turuq طرق"yol" sözcüğünden alıntı olabilir; ancak bu kesin değildir. Ufak bir kelime oyunu ile Latincedeki çark anlamına gelen "Rota" kelimesinden de türediğini ya da eski mısırda "Kral yolu" anlamına gelen "Ta-rosh" kelimesinden geldiğini söyleyenler de vardır. Antik Mısır'daki Maji tanrısı Thot'u, Tarot ile özdeşleştiren görüşler vardır. Bu görüşlere bakıldığında Tarot, Thot'un tüm bilgeliğini sakladığı kadim kartlardır.
Standart modern tarot desteleri, Venedik veya Piedmont tarotuna dayanmaktadır. Üç gruba ayrılan 78
karttan oluşur: koz olarak da bilinen 22 kartlı büyük arkana, 40 kartlı küçük arkana ve 16 saraylı kart. "Arcana" kelimesi gizli veya sır anlamına gelir. Majör Arcana "büyük sırlardır". Küçük Arkanalar "küçük sırlardır". Major Arcana kartları, danışanın karakterini ve zihinsel durumunu ortaya çıkarır. Bu kartlar açılımdaki en önemli kartlardır. Major Arcana kartları tek başına kullanılabilir ve kendilerine sorulan her soruyu cevaplayabilir. Minör Arkana kartları, kişinin hayatındaki belirli yönleri gösterir. Fikirleri, işteki - evdeki insanları ve ilişkilerdeki diğerlerini düşünüp açıklar. Eski zamanlarda manastırdaki rahipler major arkana kartlarını kendileri kullanırken, manastıra yeni gelen çaylaklara minör arkana kartlarını verirlerdi. Majör arkana kartlarında kişinin ruhani ilerleyişi ifade edilir. İlk 11'i bize insanın dış dünya ile yaşayacağı deneyimleri, ödülleri ve mücadeleleri anlatır. İkinci 11 ise iç dünyamızla alakalıdır. Majör arkanayı gezegenler ve zodyak yönetir.
Tarot kartlarının bilinen en eski örneği, Türkiye’de bulunan ve Memlüklüler döneminden kalmış, 14. yüzyıla ait oyun kartlarıdır. 15. yüzyılda İtalya’nın seçkin aileleri tarafından illüstratörlere özel olarak hazırlatılan desteleri, tarihi 17. yüzyıla dayanan ve ilk versiyonları ahşap bloklar üzerine basılarak sonradan elle renklendirilen, günümüzde halen yaygın bir kullanım alanına sahip “Tarot de Marseille” destesi izler.
1375-1378: Oyun kartları, 1517'ye kadar sona ermeyen Mısır Memluk Sultanlığı sırasında, İslam kuvvetleri tarafından Kuzey Afrika, İspanya ve Sicilya üzerinden Avrupa'ya tanıtıldı. Kupalar, kılıçlar, tılsımlar, değnekler, mahkeme bir kral ve iki erkek asttan oluşuyordu.
1392: Jacquemin Gringonneur, Fransa Kralı VI. Charles için bir iskambil destesi boyamakla görevlendirildi. Sadece 17 adet kalmasına rağmen bu kartlar hala varlığını sürdürmektedir.
1420-1440: Tarot ilk olarak kuzey İtalya'da ortaya çıktı. Bu ilk desteler, elle boyanmış ve altın varaklarla süslenmiş pahalı sanat eserleriydi. Bu desteler, üst sınıflar tarafından modern briç benzeri karmaşık bir oyun oynamak için kullanıldı.
1422: Hayatta tamamen kalan en eski deste, İtalyan sanatçı Bonifacio Bembo tarafından yapıldı. Komiseri Milan Dükü'nün aile adından dolayı Visconti-Sforza Tarocchi destesi olarak bilinir. Bu desteden 74 kart bugün hala korunmaktadır 35'i Pierpone Morgan Kütüphanesi arşivlerinde, 26'sı Accademia Carrara'da ve kalan 13 kart İtalya'daki Casa Colleoni Müzesi'nde sergilenmektedir.
1480 öncesi: 1480'den bir süre önce Fransızlar artık tanıdık olan kupa, değnek, maça ve elmas takımlarını içeren kartları tanıttı. Bu deste, tarotla ortak bir atayı paylaşıyor gibi görünse de tarotla aynı soydan gelmiyor.
1487: Literatürde kehanet için normal oyun kartlarının kullanımından ilk kez bahsedilir, ancak bu şekilde kullanılan tarottan özel olarak söz edilmez.
1500'ler: Gutenberg matbaasının icadı, ilk toplu baskılı tarot destelerinin önünü açtı. Bu sadece major arkananın isimlerini ve numaralarını standartlaştırmakla kalmadı, aynı zamanda tarot'u daha geniş bir sosyal sınıf yelpazesi için daha uygun hale getirdi. Bu seri üretim aynı zamanda tarotun Kuzey İtalya'dan Avrupa'nın geri kalanına yayılmasını da sağladı. Tarot'un önceden İtalya'da merkezileştirilmesi nedeniyle, orijinal tarot adlarının tümü İtalyanca'dır.
1530'lar: "Tarocchi" (tekil tarocco) kelimesi, onları sıradan iskambil kartlarıyla oynanan yeni bir zafer veya koz oyunundan ayırmak için kullanılmaya başlandı. Başlangıçta kartlara "Carte da trionfi" deniyordu yani zafer kartları. "Tarocchi"nin Almanca formu "tarock", Fransızca formu "tarot".
1589: Venedik'teki bir davadan alınan kayıtlar, tarot kartlarının kullanımının büyücülükle ilişkili olabileceğini gösteriyor. Bundan sonra 18. yüzyıla kadar tarot ile büyü veya kehanet arasında bağlantı kuran herhangi bir referans bulunmamaktadır. 16. yüzyılda, Marsilya Tarotu denilen bir deste yaygın olarak kullanıldı.
1781: Court de Gebelin ve Comte de Mellet tarafından Fransa'da yayınlanan Le Monde Primitif (İlkel Dünya), tarottan özellikle okült/kehanet terimleriyle bahseden ilk makaledir. Bu makalede Mellet, kartlar ile İbrani harfleri veya Yahudi Kabalası arasında kaydedilen ilk bağlantıyı kurar. Gebelin, okült kökenleri olan tarotun ilk kayıtlı tanımını yapar. Kartlara mistik yönelimlerle ilk defa İtalya’da yaklaşılmış ve oradan Avrupa’nın kalan kısımlarına yayılmıştır. Gébelin, tarotun Mısırlı rahipler tarafından yazılmış kutsal bir kitaba dayandığını ve bu kitabın da Afrikalı çingeneler tarafından Avrupa’ya getirildiğini iddia etse de, tarot kartlarının Avrupa’da ortaya çıkışı, çingenelerin, o bölgeye gelişlerinden çok öncesindedir. Tarot kartlarına günümüzdeki ezoterik anlamları yükleyen de, Court de Gébelin’in tariflerinden yola çıkan ve 1791 yılında bu alandaki ilk kitabını yazan öğretmen ve yayıncı Jean-Baptiste Alliette’dir. Kitabın orijinal ismi olan Etteilla, ou L’art de lire dans les cartes Etteilla, kartları yorumlama sanatı anlamına gelmektedir. Alliette, kendi soyadının tersten okunuşu olan Etteilla’yı mistik bir izlenim yaratabilmek için yaratmıştır. Etteilla kitabında, kehanet amacıyla kullanması öngörülen kendi destesinin, Mısır uygarlığından aktarılan saklı bilgeliği taşıdığını ve kökeninin efsanevi Thoth’un Kitabı’ndan aldığını iddia etmiştir. Ama araştırmalar bu yeni destenin, Gébelin’in kitabından alıntılanan bir takım sembol ve imgelerle oluşturulduğunu gösteriyor. Kartların kökenine dair iddiası da tarot kartları ve Mısır arasında kurmuş olduğu yanlış ilişkiye dayanmıştır.
1788: Ettellia Tarot destesi, özellikle kehanet için kullanılmak üzere yayınlanan ilk deste oldu. Tasarımların çoğu, geleneksel destelerden tamamwn farklıydı. Tarotun aslında mısır kökenli olma fikrini daha da güçlendirdi. Her kartın anlamı kartların kendilerine basılmıştı.
1850'ler: Fransız okültist Eliphas Levi, Tarot ve Kabala arasındaki bağlantıları daha da popüler hale getirdi. Kendisinden önce başkaları böyle bir bağlantı önermiş olsa da, okült çalışmada bunu güçlendiren çalışma onunkiydi. Kabala-Tarot sistemi artık Tarot'un geliştirilmesi ve yorumlanması için ana model haline geldi. Aynı zamanda Paul Christian, "Büyük Arkana” ve “Küçük Arkana” terimlerini ilk kez bu dönemde kullandı.
1909: Arthur tarafından tasarlanan Waite-Smith Tarot destesi (Rider-Waite destesi) E. Waite ve çizimleri Pamela Coleman Smith tarafından ilk kez yayınlandı. Hem Waite hem de Smith, 1888'de kurulan ve daha önceki Fransız okült geleneklerinden ziyade Altın Şafak'ın sembolik sistemini izleyen Altın Şafak Hermetik Cemiyeti adı verilen bir İngiliz Gülkürslü topluluğunun üyeleriydi. Bu, tüm takım kartları için tam çizimlere sahip ilk deste oldu ve o zamandan beri hepsi benzer sembolizm kullanan çok çeşitli kehanet tabanlı destelerin temeli haline geldi.
1938-1943: Aleister Crowley, Lady Frieda Harris tarafından boyanmış Thoth destesini tasarladı. Crowley Tarot hakkındaki çalışmasını 1944'te Thoth'un Kitabı'nı yayınlamış olsa da, destenin kendisi 1969'a kadar yayınlanmadı, o zamana kadar hem tasarımcı hem de sanatçı öldü. (Thoth, hiyerogliflerin mucidi olduğu söylenen Mısır tanrısıdır.) Rider - Waite destesi gibi, Thoth destesi de ezoterik sembolizmle doludur ve önceki destelerin önemli sembolik yönlerini Kabalistik, astrolojik ve simya referanslarıyla birleştirir.
Tarot ve sembolojisinin incelenmesi sırasında sezgilere kapı açılır. Çalışma ile elde edilen ruhsal gelişim, kişi tarafından açıkça görülmektedir. Kartlar üzerinde meditasyon yapmak, bilinçaltında tutulan sembolleri uyandırır ve gerçeği fark etmemizi sağlar.
Başlangıçta kişi, açılımın sorusu veya amacı ile ilgili olarak danışanı sohbete dahil etmelidir. Kişi ve danışan arasında onları rahatlatmak için dostane bir alışveriş olmalıdır. Okumak kâr için değil de eğlence içinse, daha az gerilim ve daha fazla dostluk olacaktır. Okuma kâr amaçlıysa, okuyucu deneyimli değilse aşırı endişeli olabilir ve ikisi arasındaki herhangi bir enerji alışverişini kapatabilir. Okuyucu ve müşteri ne kadar rahat olursa, okuma o kadar net ve kapsamlı olur. Tarot okumaları zaman ve enerji tüketerek yorucu olabilir. Kişide ağır bir sorumluluk yüklüdür. Dürüst bir okuyucu, danışanı yanlış bir yola götürmez ya da gerçeği süslemez. Bu tür olumsuzluklar okuyucu için "ne ekersen onu biçersin" gibi karmik deneyimlere yol açar.
Tarot okuması yaparken dikkat edilmesi gereken birkaç şey
•Mümkün olduğu kadar dürüst olun.
•Bir günde aynı kişiye birden fazla Tarot açılımı yapmayın. Bu kişinin kafasını karıştırır. Danışana tekrar yorum yapmadan önce en azından bir hafta beklemesi gerektiğini söyleyin.
•Eğer kartları karıştırırken herhangi bir kart masadan düşerse bu kartı da yorumlamayı unutmayın. Kartların hepsi danışan ile ilgili bilgi verir.
•Açılımı açtıktan sonra destenin en sonundaki kartı kontrol edin. Orada da almanız gereken önemli bir mesaj olabilir.
•Deneyim en iyi öğretmendir. Tarot bakmak yeteneğinizi ve sezgilerinizi artırır.
•Kendinize güvenin.
•Okuyucunun danışana karşı sorumluluğu vardır ve bu
hafife alınmamalıdır. Bilgi verirken sağduyulu olun.
Kartların ilk ortaya çıkışı "Naibi" ismiyle olmuştur. Bu isimle kalelerde karşılaşıldığından ötürü, Sanskritçe'de 2.kral - vezir anlamına gelen "Nanab" kökünden geldiği düşünülmektedir. İngilizce ve Fransızca tarot “fal için kullanılan bir tür oyun kartı” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük İtalyanca aynı anlama gelen tarocco veya tarocchi sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Arapça ṭarḥ طَرْح “atma, çıkarma” ya da turuq طرق"yol" sözcüğünden alıntı olabilir; ancak bu kesin değildir. Ufak bir kelime oyunu ile Latincedeki çark anlamına gelen "Rota" kelimesinden de türediğini ya da eski mısırda "Kral yolu" anlamına gelen "Ta-rosh" kelimesinden geldiğini söyleyenler de vardır. Antik Mısır'daki Maji tanrısı Thot'u, Tarot ile özdeşleştiren görüşler vardır. Bu görüşlere bakıldığında Tarot, Thot'un tüm bilgeliğini sakladığı kadim kartlardır.
Standart modern tarot desteleri, Venedik veya Piedmont tarotuna dayanmaktadır. Üç gruba ayrılan 78 karttan oluşur: koz olarak da bilinen 22 kartlı büyük arkana, 40 kartlı küçük arkana ve 16 saraylı kart. "Arcana" kelimesi gizli veya sır anlamına gelir. Majör Arcana "büyük sırlardır". Küçük Arkanalar "küçük sırlardır". Major Arcana kartları, danışanın karakterini ve zihinsel durumunu ortaya çıkarır. Bu kartlar açılımdaki en önemli kartlardır. Major Arcana kartları tek başına kullanılabilir ve kendilerine sorulan her soruyu cevaplayabilir. Minör Arkana kartları, kişinin hayatındaki belirli yönleri gösterir. Fikirleri, işteki - evdeki insanları ve ilişkilerdeki diğerlerini düşünüp açıklar. Eski zamanlarda manastırdaki rahipler major arkana kartlarını kendileri kullanırken, manastıra yeni gelen çaylaklara minör arkana kartlarını verirlerdi. Majör arkana kartlarında kişinin ruhani ilerleyişi ifade edilir. İlk 11'i bize insanın dış dünya ile yaşayacağı deneyimleri, ödülleri ve mücadeleleri anlatır. İkinci 11 ise iç dünyamızla alakalıdır. Majör arkanayı gezegenler ve zodyak yönetir.Tarot kartlarının bilinen en eski örneği, Türkiye’de bulunan ve Memlüklüler döneminden kalmış, 14. yüzyıla ait oyun kartlarıdır. 15. yüzyılda İtalya’nın seçkin aileleri tarafından illüstratörlere özel olarak hazırlatılan desteleri, tarihi 17. yüzyıla dayanan ve ilk versiyonları ahşap bloklar üzerine basılarak sonradan elle renklendirilen, günümüzde halen yaygın bir kullanım alanına sahip “Tarot de Marseille” destesi izler.1375-1378: Oyun kartları, 1517'ye kadar sona ermeyen Mısır Memluk Sultanlığı sırasında, İslam kuvvetleri tarafından Kuzey Afrika, İspanya ve Sicilya üzerinden Avrupa'ya tanıtıldı. Kupalar, kılıçlar, tılsımlar, değnekler, mahkeme bir kral ve iki erkek asttan oluşuyordu.
1392: Jacquemin Gringonneur, Fransa Kralı VI. Charles için bir iskambil destesi boyamakla görevlendirildi. Sadece 17 adet kalmasına rağmen bu kartlar hala varlığını sürdürmektedir.
1420-1440: Tarot ilk olarak kuzey İtalya'da ortaya çıktı. Bu ilk desteler, elle boyanmış ve altın varaklarla süslenmiş pahalı sanat eserleriydi. Bu desteler, üst sınıflar tarafından modern briç benzeri karmaşık bir oyun oynamak için kullanıldı.
1422: Hayatta tamamen kalan en eski deste, İtalyan sanatçı Bonifacio Bembo tarafından yapıldı. Komiseri Milan Dükü'nün aile adından dolayı Visconti-Sforza Tarocchi destesi olarak bilinir. Bu desteden 74 kart bugün hala korunmaktadır 35'i Pierpone Morgan Kütüphanesi arşivlerinde, 26'sı Accademia Carrara'da ve kalan 13 kart İtalya'daki Casa Colleoni Müzesi'nde sergilenmektedir.1480 öncesi: 1480'den bir süre önce Fransızlar artık tanıdık olan kupa, değnek, maça ve elmas takımlarını içeren kartları tanıttı. Bu deste, tarotla ortak bir atayı paylaşıyor gibi görünse de tarotla aynı soydan gelmiyor.
1487: Literatürde kehanet için normal oyun kartlarının kullanımından ilk kez bahsedilir, ancak bu şekilde kullanılan tarottan özel olarak söz edilmez.
1500'ler: Gutenberg matbaasının icadı, ilk toplu baskılı tarot destelerinin önünü açtı. Bu sadece major arkananın isimlerini ve numaralarını standartlaştırmakla kalmadı, aynı zamanda tarot'u daha geniş bir sosyal sınıf yelpazesi için daha uygun hale getirdi. Bu seri üretim aynı zamanda tarotun Kuzey İtalya'dan Avrupa'nın geri kalanına yayılmasını da sağladı. Tarot'un önceden İtalya'da merkezileştirilmesi nedeniyle, orijinal tarot adlarının tümü İtalyanca'dır.
1530'lar: "Tarocchi" (tekil tarocco) kelimesi, onları sıradan iskambil kartlarıyla oynanan yeni bir zafer veya koz oyunundan ayırmak için kullanılmaya başlandı. Başlangıçta kartlara "Carte da trionfi" deniyordu yani zafer kartları. "Tarocchi"nin Almanca formu "tarock", Fransızca formu "tarot".
1589: Venedik'teki bir davadan alınan kayıtlar, tarot kartlarının kullanımının büyücülükle ilişkili olabileceğini gösteriyor. Bundan sonra 18. yüzyıla kadar tarot ile büyü veya kehanet arasında bağlantı kuran herhangi bir referans bulunmamaktadır. 16. yüzyılda, Marsilya Tarotu denilen bir deste yaygın olarak kullanıldı.1781: Court de Gebelin ve Comte de Mellet tarafından Fransa'da yayınlanan Le Monde Primitif (İlkel Dünya), tarottan özellikle okült/kehanet terimleriyle bahseden ilk makaledir. Bu makalede Mellet, kartlar ile İbrani harfleri veya Yahudi Kabalası arasında kaydedilen ilk bağlantıyı kurar. Gebelin, okült kökenleri olan tarotun ilk kayıtlı tanımını yapar. Kartlara mistik yönelimlerle ilk defa İtalya’da yaklaşılmış ve oradan Avrupa’nın kalan kısımlarına yayılmıştır. Gébelin, tarotun Mısırlı rahipler tarafından yazılmış kutsal bir kitaba dayandığını ve bu kitabın da Afrikalı çingeneler tarafından Avrupa’ya getirildiğini iddia etse de, tarot kartlarının Avrupa’da ortaya çıkışı, çingenelerin, o bölgeye gelişlerinden çok öncesindedir. Tarot kartlarına günümüzdeki ezoterik anlamları yükleyen de, Court de Gébelin’in tariflerinden yola çıkan ve 1791 yılında bu alandaki ilk kitabını yazan öğretmen ve yayıncı Jean-Baptiste Alliette’dir. Kitabın orijinal ismi olan Etteilla, ou L’art de lire dans les cartes Etteilla, kartları yorumlama sanatı anlamına gelmektedir. Alliette, kendi soyadının tersten okunuşu olan Etteilla’yı mistik bir izlenim yaratabilmek için yaratmıştır. Etteilla kitabında, kehanet amacıyla kullanması öngörülen kendi destesinin, Mısır uygarlığından aktarılan saklı bilgeliği taşıdığını ve kökeninin efsanevi Thoth’un Kitabı’ndan aldığını iddia etmiştir. Ama araştırmalar bu yeni destenin, Gébelin’in kitabından alıntılanan bir takım sembol ve imgelerle oluşturulduğunu gösteriyor. Kartların kökenine dair iddiası da tarot kartları ve Mısır arasında kurmuş olduğu yanlış ilişkiye dayanmıştır.
1788: Ettellia Tarot destesi, özellikle kehanet için kullanılmak üzere yayınlanan ilk deste oldu. Tasarımların çoğu, geleneksel destelerden tamamwn farklıydı. Tarotun aslında mısır kökenli olma fikrini daha da güçlendirdi. Her kartın anlamı kartların kendilerine basılmıştı.1850'ler: Fransız okültist Eliphas Levi, Tarot ve Kabala arasındaki bağlantıları daha da popüler hale getirdi. Kendisinden önce başkaları böyle bir bağlantı önermiş olsa da, okült çalışmada bunu güçlendiren çalışma onunkiydi. Kabala-Tarot sistemi artık Tarot'un geliştirilmesi ve yorumlanması için ana model haline geldi. Aynı zamanda Paul Christian, "Büyük Arkana” ve “Küçük Arkana” terimlerini ilk kez bu dönemde kullandı.
1909: Arthur tarafından tasarlanan Waite-Smith Tarot destesi (Rider-Waite destesi) E. Waite ve çizimleri Pamela Coleman Smith tarafından ilk kez yayınlandı. Hem Waite hem de Smith, 1888'de kurulan ve daha önceki Fransız okült geleneklerinden ziyade Altın Şafak'ın sembolik sistemini izleyen Altın Şafak Hermetik Cemiyeti adı verilen bir İngiliz Gülkürslü topluluğunun üyeleriydi. Bu, tüm takım kartları için tam çizimlere sahip ilk deste oldu ve o zamandan beri hepsi benzer sembolizm kullanan çok çeşitli kehanet tabanlı destelerin temeli haline geldi.1938-1943: Aleister Crowley, Lady Frieda Harris tarafından boyanmış Thoth destesini tasarladı. Crowley Tarot hakkındaki çalışmasını 1944'te Thoth'un Kitabı'nı yayınlamış olsa da, destenin kendisi 1969'a kadar yayınlanmadı, o zamana kadar hem tasarımcı hem de sanatçı öldü. (Thoth, hiyerogliflerin mucidi olduğu söylenen Mısır tanrısıdır.) Rider - Waite destesi gibi, Thoth destesi de ezoterik sembolizmle doludur ve önceki destelerin önemli sembolik yönlerini Kabalistik, astrolojik ve simya referanslarıyla birleştirir.Tarot ve sembolojisinin incelenmesi sırasında sezgilere kapı açılır. Çalışma ile elde edilen ruhsal gelişim, kişi tarafından açıkça görülmektedir. Kartlar üzerinde meditasyon yapmak, bilinçaltında tutulan sembolleri uyandırır ve gerçeği fark etmemizi sağlar.
Başlangıçta kişi, açılımın sorusu veya amacı ile ilgili olarak danışanı sohbete dahil etmelidir. Kişi ve danışan arasında onları rahatlatmak için dostane bir alışveriş olmalıdır. Okumak kâr için değil de eğlence içinse, daha az gerilim ve daha fazla dostluk olacaktır. Okuma kâr amaçlıysa, okuyucu deneyimli değilse aşırı endişeli olabilir ve ikisi arasındaki herhangi bir enerji alışverişini kapatabilir. Okuyucu ve müşteri ne kadar rahat olursa, okuma o kadar net ve kapsamlı olur. Tarot okumaları zaman ve enerji tüketerek yorucu olabilir. Kişide ağır bir sorumluluk yüklüdür. Dürüst bir okuyucu, danışanı yanlış bir yola götürmez ya da gerçeği süslemez. Bu tür olumsuzluklar okuyucu için "ne ekersen onu biçersin" gibi karmik deneyimlere yol açar.
Tarot okuması yaparken dikkat edilmesi gereken birkaç şey
•Mümkün olduğu kadar dürüst olun.
•Bir günde aynı kişiye birden fazla Tarot açılımı yapmayın. Bu kişinin kafasını karıştırır. Danışana tekrar yorum yapmadan önce en azından bir hafta beklemesi gerektiğini söyleyin.
•Eğer kartları karıştırırken herhangi bir kart masadan düşerse bu kartı da yorumlamayı unutmayın. Kartların hepsi danışan ile ilgili bilgi verir.
•Açılımı açtıktan sonra destenin en sonundaki kartı kontrol edin. Orada da almanız gereken önemli bir mesaj olabilir.
•Deneyim en iyi öğretmendir. Tarot bakmak yeteneğinizi ve sezgilerinizi artırır.
•Kendinize güvenin.
•Okuyucunun danışana karşı sorumluluğu vardır ve bu
hafife alınmamalıdır. Bilgi verirken sağduyulu olun.
Sylvia Abraham - How to read Tarot
Christina Olsen -The Art of the Tarot
Aleister Crowley - The Book of Thoth
Rachel Pollack - The Complete Illustrated Guide to the Tarot
A. E. Waite - Understanding the Tarot Deck
Paul F. Case - The Secret Doctrine og the Tarot
Christina Olsen -The Art of the Tarot
Aleister Crowley - The Book of Thoth
Rachel Pollack - The Complete Illustrated Guide to the Tarot
A. E. Waite - Understanding the Tarot Deck
Paul F. Case - The Secret Doctrine og the Tarot
Son düzenleme:
