•mf
Üye
Gözle görülür, elle tutulur, kulakla duyulur olmazsa inanmayan bazı gönül gözleri kapalı bireylerin bi'haber oldukları konudur enerji. Üç yüz yıl öncesinden şimdiye bir düşünce aktı ile nesillere aktarılabilen, milyarlarca yıl öncesinden bir gezegen ile bugünlere taşınılabilen ve asla yok olmayan yegâne mirasımızdır. Pikapta çalan "çok yorgunum, beni bekleme kaptan" diyen ses tonunun ruhumuza dokunmasıdır belkide...
Hadi en başından şu pek çetrefilli olan enerji mevhumunu ele alalım.
İnsan, ana rahmine düştüğünde var oluşu meydana gelir. O ufacık parça minicik bir enerji yuvası taşır. Büyür fetüsleşir ve doğum gerçekleşir. Minik bebeğin etrafını âdeta ona eş değer görünmeyen bir kalkan sarıverir. İşte bu öz enerji (aura)'dir. Renk renk olur bazen renksiz. Capcanlı olabilir bazen soluk.
İnsan vücudunda 7 ana ve birçok ara çakra mevcuttur. Bu çakraların yerlerine bakıldığında sürekli salgılama bezlerinin üstünde olduğunun farkına varabilirsiniz. Çakralar, enerji çıkış noktalarıdır. Duygular ve düşüncelerin yarattığı enerji burada meydana gelir. Enerji salınımı yapıldıktan sonra enerjiyi tekrar gözlemlediğimizde türlü renkler ve şekillerde görebileceğimizi anlayabiliriz.
İnsanın enerji yayılımı bu şekildedir. Cisimlerin enerji yayılımı için örneğin elinizde bir kalem var. Bu kalemle pek çok lirik şiirler ele aldınız. Sizin auranız lirik şiirler yazarken ki hissiyatınızdan ötürü duygusal bir şekilde enerji yayıyor. Elinizde kalem var ve bu kalemi aracı kılıyorsunuz. Artık bu kalem enerjiden nötr halde değil sizin enerjinizin izlerini taşır halde.
Bazı cisimlerin kendilerine has öz enerjisi de olabilir. Örneğin masanızda bir söğüt dalı mevcut. Birincisi doğanın bir parçası olduğu için, ikincisi söğüt ağacına has bir yapı ve nasıl ki kokusu diğer ağaçlardan farklıysa enerjisi de farklı olduğu için siz bu dal ile ritüel yaptığınızda uyumlamalarınız daha pozitif geçecektir. Enerji dengeleyicisi olarak da kullanabilirsiniz.
Aynı şekilde bir şarkıyı dinlerken, aynı şarkıyı söyleyenlerin bir kısmı bize derin bir kısmı ise boş gelir. Çünkü bazısı içten ve hissederek o ruhu (enerjiyi) bize aktarır bazısı yapmak için yapılan bir işten ötesine gidemez. Aynı örnek şiirler, romanlar için de verilebilir.
Enerji frekansı yoğunluğu rezonans oluşturur. Ses frekanslarının oluşturduğu rezonans bir bardağı kırabilirse ruhun enerjisi neler yapamaz?
Ben bilim insanı değilim. Enerjinin bilimle ilgili olan kısmını pek tabii açıklamam yanlış olur. İlim ile ilgilendiğim için ilmî yönünü veya felsefesini sunabilirim. Bilimsel olarak bakacak olursanız Kuantum Fiziğine yönlenebilir ve metafiziğin sağlamasını yapabilirsiniz.
Son düzenleme: