Anemon

Venus

Teğmen
Üye
Anemon Çiçeği
images (46).jpeg

Bu zarif bitki Kuzey ve Orta Avrupa ile Batı Asya'da bolca yetişir. Anemona, rüzgar çiçeği ve dağ lalesi olarak da bilinir. Kuru toprakta yetişen Anemon yerden ortalama 30 santimetre yükseğe kadar uzar. Çiçeğin çanak yaprakları parlaktır. Bu yüzden çok beğeni toplar. 60'a yakın çeşiti vardır. Türkiye'de sadece "Blande" türü (İzmir ve Aydın taraflarında) yetişir. Tazeliği, gençliği ve imkansız aşkı temsil eder.

Faydaları
Sinir yatıştırıcı, ağrı giderici etkisi vardır. Gerilim tipi baş ağrılarına birebirdir. Bunun dışında kafanın tepesinde ya da sağ tarafında yoğunlaşan ağrılara, Regl kaynaklı baş ağrılarına etkilidir.

Kurutulmuş anemondan yapılacak çay günde üç kez bir kahve fincanı boyutunda, soğuk şekilde içilebilir. Uyumadan önce anemon içmek sakin ve derin bir uyku sağlar.

Önemli not: Fazlası zehirlenmelere yol açabilir, önerilen miktardan fazlası tüketilmemelidir.

Şifalı ot uzmanları Anemon'u astım atakları ve burun tıkanıklığı için de önerir.

Bakımı
Bakımı kolaydır, yapısı gereği yaklaşık 45 santimetre'den fazla büyüyemez. Suyu sever ama fazla sulamada kökleri çürür. Bu yüzden toprağı mutlaka kontrol edilmeli. Yazın haftada iki kez, kışın ise haftada bir kez sulamak yeterli olacaktır. Suyun dinlendirilmiş ve oda sıcaklığında olduğuna emin olun. Sıcak ve nemli ortamları sever, soğuktan korunmalı. Çiçeğinizi olabildiğince Güneş alan bir yere koyun. Uzun ömürlü bir çiçektir. Toprağını iki yılda bir değiştirseniz yeterli olacaktır.

images (49).jpeg
Yunan mitolojisinde Anemon Çiçeği;

Bu güzel çiçek hakkında oldukça fazla efsne var. Ama bugün en bilinen üçüne değineceğiz.

Kıbrıs kralının kızı, tanrılara yeterince inanıp tapınmadığı için Afrodit tarafından cezalandırılır. Cezası ise babasına karşı duyacağı dayanılmaz şehvettir. Kız dadısından yardım alarak 7 gün boyunca babası ile birlikte olur. Son gün babası, onun kızı olduğunu fark ettiğinde onu öldürme kararı alır. Genç kız ölüm korkusu ile tanrılara yalvarır ve tanrılar onu bu çiçeğe çevirirler.

Bu hikaye ise Anemon'un büyüyüp yakışıklı bir delikanlı olmasıyla başlar. Afrodit onu görür görmez yoğun bir aşka tutulur. Afrodit Anemon'u, ona bakması için yeraltındaki Persephone'ye götürür. Yoğun annelik içgüdüsü mü yoksa o da mı Anemon'a tutuldu bilinmez, Persephone Anemon'u geri vermek istemez. İşlerin kızıştığını gören Zeus işe el atar. Anemon yılın ilk yarısı Afrodit ile, diğer yarısında ise Persephone ile kalacaktır. Afrodit ile olduğu zamanlarda ormanda yalnız gezen Anemon, bir gün bir yaban domuzu saldırısına uğrar. Afrodit haberi duyar duymaz onun yanına gider ama artık çok geçtir. Acısından ve üzüntüsünde ağlamaya, şiirler okumaya başlar. Yere damlayan her bir göz yaşının üstüne Anemon'un kanı damlar ve çiçekler başvermeye başlar.
images (47).jpeg

Bahsedeceğim son efsaneye gelelim.

Afrodit, ölümlü Adonis'e delilercesine aşık olur. Birinin ilah birinin ölümlü olması bu aşkı engelleyemez. Fakat bu aşkı engelleyecek başka bir kişi vardır: Ares. Afrodit'in eski sevgilisi olan savaş tanrısı bu aşkın yaşanmasını istemez. Bu yüzden doğru anı bekler ve bir gün avlanmaya giden Adonis'i avlayıp onu öldürür. Afrodit yetişemez ve Adonis'in ölümlü kalbinin artık atmadığını fark eder. En azından sevgilisinin ölüler diyarına güzel gönderilmesini ister. Afrodit onu sarıp sarmalar, güzel kokular sürer. Ölmüş olsa bile güzel kokular kanı ile karışır ve yeryüzüne damlar. Damladığı yerde Anemon çiçeği açar.
images (48).jpeg
 
Üst