bir nevi sirk palyaçosu.

lovermef

Üye
sanırım biraz dargınım ama kendime bu dargınlığım, ne kelamlarım çıkıyor dilimden ne de kendime dileyebiliyor oluyorum özürlerimi. kelimelerimi süslemeyi seviyorum ancak kendimi süslediğimde bir sirk palyaçosundan farkım olmuyormuş gibi hissediyorum aynaya baktığımda. tam olarak beni neyin rahatsız ettiğini çözebilmiş değilim, saçlarımın arasında gezecek olan birkaç parmağın bunların büyük çoğunluğunu çözebileceğinden emin gibiyim ancak o parmakların ait olduğu beden ne düşlerimde ne de gözlerimde canlanıyor. kendimce oturuyor ve yapamıyor sayılırım hiçbir şeyi, resimlerimi referans alarak çiziyorum internetten; kendimi ise diğer insanlardan referans alarak oluşturuyorum ve yokmuş gibi bunun bir çözümü. hak etmek ya da etmemek değil problem, sadece nefes almak bile şükür sebebidir tanırya. bilmiyorum, bilmiyorum sadece bir kelime ama altında yatanları düşünmek biraz koyuyor insana. hayat biraz saçma, konudan konuya atladığım gibi atlıyorum camdan aşağıya hayallerimde. kaçıp gidiyorum, bitiremiyorum kendimle olan savaşımı. bir sinek gibi kan emiyor bir arı gibi dişimi korumaya çalışıyorum; yuvamı. soğuk odalara atıyorum kendimi cezalandırmak için, yazılar yazmayı unutmaya başlıyorum ve şu an benden bağımsız basıyor parmaklarım bilgisayarın aciz klavyesine. gecenin bu saatlerini sevmiyor şayet sevemiyorum artık. bıkkınlık ve bitmişlik sendromu, cemre demirel misali konuşuyorum kameralara ve siliyorum ardından videolarımı bir daha görüp kendi halimden utanmamak için. sanırım en çok da mürekkebin kousunu özlüyorum parmak uçlarımda, kağıtlara kafası karışık kadınlar resmediyor ve onlarla konuşuyorum saatlerce. kişilik bozukluğuma malup olup kendimce kavgalar ediyorum. asef, meftun, ada ve şimdi marilyn. etraftan kaçmak ve kendimi bulmaya çalışmak için bölüyorum zihnimi parçalara ve birleştiremiyorum geri. yoruluyorum cancağızım, gül değilim ki dikenime katlanan olsun? evine kaktüs bile alır insan da yol kenarında kendi başına duran bir ısırgan otunu kim n'eylesin? öyle.
 
Üst