Britanya ve Galler'in Druid Gizemleri - Bölüm 2 (Druid Okulları)

Lament

Teğmen
Üye
Merhaba Kargalar!
Bu paylaşımda da Druid alanına eğiliyor ve 2. Bölümde “Druid Okulları” konusuyla devam ediyoruz. İyi okumalar, umarım beğenirsiniz!


BRİTANYA VE GALLER'İN
DRUİD GİZEMLERİ

2. BÖLÜM

Druid okulları üç ayrı bölümden oluşuyordu ve buradaki öğretiler pratik olarak masonluğun Mavi Locasının mecazlarına gizlenen sırlarla aynıdır. Bu üçlünün en alt sınıfını “Oveyt (Ovydd) oluşturuyordu. Bu fahri bir dereceydi ve hiçbir hazırlık veya arınma gerektirmiyordu. Oveytler, Druidlerin öğrenme rengi olan yeşil elbiseler giyiyorlardı. Hayatın sorunlarıyla ilgili üstün bilgi ve genel beceriye sahip olduğu için Druidik Tarikata kabul edilen bir Oveyt'in ilaç, mümkünse astronomi ve bazen müzik bilgisine sahip olması bekleniyordu.

İkinci sınıfı, “Berdler (Beirdd) oluşturuyordu. Bu sınıfın üyeleri uyum ve hakikati temsil eden gök mavisi elbiseler giyiyordu ve Druidlerin yirmi bin dizelik kutsal şiirlerinin en azından bir kısmını ezberlemekle vazifeliydiler. Bunlar genellikle bir Britanya veya İrlanda harpıyla resmedilmişlerdir. Bu harplara insan saçından teller geriliyordu ve bu teller insanın bir tarafındaki kaburga sayısı kadardı. Berdler genellikle Druid Gizemleri'ne girmek isteyen adaylara öğretmen olarak atanıyorlardı. Yeni girenler, yani Neofitler, Druid Tarikatı'nın üç kutsal rengi olan mavi, yeşil ve beyaz çizgili kıyafetler giyiyorlardı.

Üçüncü sınıf, “Druidlerden (Derwyddon) oluşurdu. En önemli işleri insanların dini ihtiyaçlarına yanıt vermekti. Bu onura ulaşmak için aday önce bir Berd olmak zorundaydı. Druidler saflığın sembolü olarak her zaman beyaz giyerlerdi. Bu renk güneşi temsil ediyordu.
abcf37831bbb46a3857717e0eaf636d3.jpg

Cemiyetin başı olan Baş Druid veya Kutup Druid' in (Arc-Druid) yüce mertebesine erişebilmek için Druid Tarikatı'nın altı mertebesini geçmek gerekiyordu (Hepsi beyaz giydiği için farklı mertebelerin üyeleri birbirlerinden kuşaklarının rengiyle ayırt ediliyordu). Bazı yazarlara göre Baş Druid unvanı babadan oğula geçmektedir, fakat bu mertebe için gizli oylama yapılması ihtimali daha yüksektir. Bu mertebeye gelen kişi yüksek Druid mertebelerinden en bilgili üyeler arasından erdem ve bütünlükte öne çıkmış olanlar arasından seçilirdi. James Gardner'a göre Britanya adasında genellikle iki Baş Druid bulunurdu. Biri İngiliz adasında diğeri de Man adasında ikamet ederdi. Muhtemel Galler'de başkaları da vardı. Genellikle altın bir asa taşıyan bu kutsal zatlar, otoritelerini simgeleyen meşe yapraklarından bir taç takarlardı. Druid tarikatının genç üyeleri yüzlerini tıraş eder, mütevazı giyinirlerdi. Fakat yaşlı olanların uzun sakalları ve büyüleyici altın takıları olurdu. Druidlerin eğitim sistemi, Avrupa kıtasındaki diğer kolejlerden çok daha üstündü. Bu yüzden Galli gençler felsefi öğrenim ve eğitim için İngiltere'ye, Druid okullarına gönderilirdi.

Screenshot_1.png
Baş Druid'in en çarpıcı süsü, iodhan moran, yani yargı göğüslüğüydü, bu göğüslük onu giyerken yalan söyleyen kişiyi boğmak gibi gizemli bir güce sahipti. Godfery Higgins bu göğüslüğün, tanıklığın doğruluğunu tespit etmek için tanıkların boynuna takıldığını söyler. Druidlerin tiara ya da anguinumu, güneş ışınlarını temsil ederdi. Böylelikle rahibin doğan Güneş'in kişileşmesi olduğunu ima ederdi. BaşDruid'in giydiği kemerin tokası liath meisicith, ortasında beyaz taş olan büyülü bir toka veya broştu. Bu taşın rahiplerin emriyle tanrıların ateşini yeryüzüne çekme gücüne sahip olduğuna inanılırdı. Özel bir kesime sahip olan bu taş, sunaklarda ateş yakmak için güneş ışınlarını odaklayan bir tür camdı. Druid'in başka sembolik aletleri de vardı; ökseotunu meşeden kesmek için kullandıkları ve özel bir biçime sahip olan altın tırpan, büyüyen Ay'ın altı gününü ve ayrıca Nuh'un gemisini sembolize eden hilal şeklinde başı olan asa gibi. Druid Gizemleri'nin erken dönem inisiyelerinden birinin ifadesine göre, gece yarısı seremonisine Cwwrwg Gwydrin denilen cam bir tekne katılabiliyordu. Ay'ı sembolize eden bu tekne, sonsuzluk okyanusunda yüzüyor ve hilali andıran tekne, içinde canlı varlıkların tohumunu barındırıyordu.

“Wellcome'un Ancient Cymric Medicine” adlı eserinden.
SEREMONİ CÜPPESİ İÇİNDE BAŞ DRUİD


Eliphas Levi, katı bir perhizle yaşadıklarını, doğa bilimlerini etüt ettiklerini, en derin gizleri muhafaza ettiklerini, yeni üyeleri ancak çok uzun hazırlık dönemlerinin ardından kabul ettiklerini ifade etmektedir. Tarikatın yaşadığı binalar modern dünyanın manastırlarından çok farklı değildir. Tarikat üyeleri tıpkı Uzakdoğu'nun zabitleri gibi gruplar halinde yaşarlardı. Bekarlık şart koşulmasa da çok azı evliydi ve Druidlerin birçoğu inzivaya çekilir, tenha bir bölgede kaba taştan kulübelerde, mağaralarda veya bir ormanın derinlerinde bulunan kulübelerde yaşarlardı. Burada dua ve meditasyonla meşgul olup, insan içine sadece dini vazifelerini yerine getirmek için çıkarlardı.

James Freeman Clarke, Ten Great Religion (On Büyük Din) adlı eserinde Druidlerin inançlarım şu şekilde açıklar: "Druidler üç aleme ve bu alemlerin birinden diğerine geçişe inanırlardı. Mutluluğun hüküm sürdüğü dünyamızın üstündeki alem, mutsuzluğun hüküm sürdüğü dünyamızın altındaki alem ve mevcut alemimiz. Bir alemden ötekine göç, ödül, ceza ve ayrıca ruhun arınmasıyla ilgiliydi. Onlara göre, yaşadığımız dünyada Hayır ve Şer öyle eksiksiz dengelenmiştir ki, insan bunları seçme özgürlüğüne sahiptir. Galler' in triatlarında ruh göçünün üç amacı olduğu anlatılır: Ruha bütün varlığın niteliklerini çekmek, bütün şeylerin bilgisine ulaşmak, şerri alt edecek gücü edinmek.

Ayrıca onlara göre üç bilgi türü vardır: Her şeyin doğasının, sebebinin ve etkisinin bilgisi.
Druidlerin inançlarına göre üç şey giderek azalmaktadır: karanlık, yanlışlık ve ölüm.
Üç şey ise sürekli olarak çoğalmaktadır: ışık, hayat ve hakikat. "

Kaynakça: Manly Palmer Hall – Tüm Çağların Gizli Öğretileri (1. Basım: Nisan 2008)

Sıradaki 3. Bölümde konuya devam edecek, daha sonra ise yeni bir konuyla paylaşımlar devam edecek. Hoşça kalın!

Skína í myrkrinu þar sem vonin fæðist.
 
Son düzenleme:
Üst