Hepimizin Belası Baş Ağrısı
Baş ağrısı veya migren %90 kafadaki kan damarlarının genişlemesinden veya boyun kaslarının sürekli spazmla kasılmasından meydana gelir. Bu damar genişlemelerinin veya kas kasılmalarının fiziksel nedenleri oldukça fazla. Unutulmamalıdır ki baş ağrısı, grip ya da nezlenin ilk belirtilerinden birisidir. Hafif ateşlenme, kol ve bacakların sızlaması ya da ürperme gibi belirtilerin yanı sıra hafiften gelen bir başağrısı da varsa, hemen yatağa girmeli ve terletici otların suyundan bol miktarda içilmelidir. Bu otlar ıhlamur, mürver, nane, civanperçemidir.
Belirli bir noktadaki baş ağrıları, sinüzitten veya burun kanallarındaki tıkanıklıktan kaynaklanır. Bu tür ağrılar özellikle sabahları fazla olur. Giderek azalır ama akşam saatlerinde kişi yorulduğu zaman yeniden artar. Bu durumda sıcak gözotu (Fırazya otu) veya soğuk anemon iyi gelir.
Gerginlik, üzüntü ve sıkıntıBaş ağrılarının büyük çoğunluğu, boyun ve omuz kaslarındaki gerginliğin sonucudur. Bu tür ağrılar için kedi otu, ökse otu ve kestere otunun karıştırılarak içilmesi ve bu arada kasların hafif hafif ovulması daha kısa zamanda sonuç almayı sağlar.
Hafiften gelen baş ağrısının başlıca nedenlerinden birisi uykusuzluktur. Uykusuzluk ise ya asabiyetten, ya kafanın fazla meşgul olmasından, ya fazla çalışmaktan ya da hareketli bir yaşantı nedeniye geç yatmaktan kaynaklanır. Yatmadan önce şerbetçiotu, ıhlamur, biberiye içmek ve bu bitkilerin suyunun karıştırıldığı ılık bir banyo yapmak sinirleri gevşetir.
Uykusuzluktan kaynaklanan baş ağrıları için diğer tarifler de şöyledir; Kediotu, mineçiçeği ve venüs çanğı otu eşit ölçülerde kaniştırılarak bir çay fincanına bir tatlı kaşığı katılıp yatarken içilir. Kafanın fazla meşgul olmasından kaynaklanan uykusuzluk için, biberiye iyidir.
Regl zamanındaki gerginlik
Kadınların baş ağrılar genellikle ya Regl zamanlarındaki gerilimden kaynaklanır. Bu tür ağrılar için her birinin kullanılacağı özel durumlar vardır. Örneğin, anemon hafif sancılı regl başağrılarında, sarı yonca şiddetli sancı veren regl zamanlarında ve menopozda kullanılır. Bu otların her biri regl döngüsünü düzene sokar.
Regl zamanlarındaki baş ağrıları kansızlıktan, kalsiyum azlığından veya hormon dengesizliğinden olabilir. Kansızlık için karahindiba çiçeği birebirdir. Karakafes, isırganotu ve mine çiçeği ile eşit miktarlarda hindiba çiçeği karıştırılır, bu karışımdan 25 gramı yarım litre soğuk suya konarak 10 dakika kaynatıldıktan sonra soğutulur. Her yemekten önce bir kahve fincanı içilir.
Kadınların baş ağrılar genellikle ya Regl zamanlarındaki gerilimden kaynaklanır. Bu tür ağrılar için her birinin kullanılacağı özel durumlar vardır. Örneğin, anemon hafif sancılı regl başağrılarında, sarı yonca şiddetli sancı veren regl zamanlarında ve menopozda kullanılır. Bu otların her biri regl döngüsünü düzene sokar.
Regl zamanlarındaki baş ağrıları kansızlıktan, kalsiyum azlığından veya hormon dengesizliğinden olabilir. Kansızlık için karahindiba çiçeği birebirdir. Karakafes, isırganotu ve mine çiçeği ile eşit miktarlarda hindiba çiçeği karıştırılır, bu karışımdan 25 gramı yarım litre soğuk suya konarak 10 dakika kaynatıldıktan sonra soğutulur. Her yemekten önce bir kahve fincanı içilir.
Yüksek tansiyon
Baş ağrısı, yüksek tansiyonun bir belirtisi olabilir. Ama bazı uzmanlar da, ancak tansiyonun yüksek olduğunu öğrenenlerin başağrısına tutulduklarini ileri sürmektedir. Bu tür baş ağrısı genellikle enseden başlayıp başın üzerine doğru yayılır. Ağrı giderek zonklamaya dönüşebilir. Ihlamur, ökseotu veya sarı yonca bu başağrısına iyi gelir.
Kan şekerinin düşmesiBaş ağrılarının hiç ihmal edilmemesi gereken nedenlerinden birisi, kan şekerinin düşmesidir.
Kan şekerinin düşmesi, çok az hareketten sonra bile büyük yorgunluk duymakla, başağrısıyla, ürpermeyle, mide bulantısıyla, tatlı yemek isteğiyle ve gerginlikle belli olur. Bu belirtiler, yemek yiyince, hatta birkaç lokma atıştırınca geçer. Şekerli bir içecek veya yiyecekten hemen sonra kandaki şeker yükselir ama yenilenler karbonhidratlı ise şeker kısa sürede tekrar düşer. Bu hastalığın yol açtığı tipik başai ağrısı, sabahları uyanınca bitkinlikle birlikte görülür. Özellikle bir gece önce akşam yemeği yenmemişse, ağrı ve bitkinlik daha da fazla olur. Baş ağrısı sabahleyin veya yemekler arasında fazla süre geçtiği zamanlarda da görülür.
Psikolojik nedenli başağrıları
Bazı uzmanlar, baş ağnlarının büyük çoğunluğunun sinirsel kökenli olduğunu ve herhangi bir fiziksel rahatsızlığa dayanmadığını iddia ederler. Psikologlar, çözümlenemeyen sorunlar karşısında gerginlik yüzünden başağrısı olduğunu belirtirler. Ayrıca kişinin istenmeyen bir durumdan kaçmak veya kendini sempatik göstermek ya da acındırmak istediği zaman da yine bilinçaltının dürtüsüyle başağrısına yakalanabilir. Bazı baş ağrıları da, dışa vurulmayan öfke veya üzüntünün gerginliğinden doğar ve öfke geçtiği zaman ağrı da geçer.
Stres
Stres de baş ağrılarına yol açar. Bu stres fiziksel, ruhsal veya sinirsel olabilir. Kanadalı doktor Hans Selye, stres insan vücudundaki etkilerini incelemiş, böbrek üstü bezlerinin aşırı çalışmasına, kalbi hızla atarak yorulmasına, vücutta depolanmış şekerin serbest kalmasına, göz bebeklerinin ufalmasına ve tansiyonun yükselmesine neden olduğunu ortaya koymuştur. Bütün bu olaylar, stresle mücadele etmek veya stresten kaçmak için vücudun aldığı önlemlerdir. Stres yaratan durum ortadan kalkınca bu karmaşık reaksiyon da normale döner ve vücut yeniden dengesini bulur.
Ama stres tekrarlanırsa tansiyon hep yüksek kalır, böbrek üstü bezleri yıpranır, baş ağrısı, sinirlilik, yorgunluk, hazımsızlık gibi belirtiler görülür. İştah azalır, beslenme dengeli olmaz ve bu bir kısır döngü yaratarak stresin devamını sağlar.
Bu gibi durumlarda strese yol açan temel neden bulunmalı, bir dost ile veya bir doktorla konuşarak sorunların çözümü araştırılmalı, vücudun strese dayanabilmesi için iyi bir beslenme rutini uygulanmalıdır. Çarkıfelek çiçeği, kestere otu, mine çiçeği gibi şifalı otlar bu gibi durumlarda sakinleştirici etki sağlarlar.
Stres de baş ağrılarına yol açar. Bu stres fiziksel, ruhsal veya sinirsel olabilir. Kanadalı doktor Hans Selye, stres insan vücudundaki etkilerini incelemiş, böbrek üstü bezlerinin aşırı çalışmasına, kalbi hızla atarak yorulmasına, vücutta depolanmış şekerin serbest kalmasına, göz bebeklerinin ufalmasına ve tansiyonun yükselmesine neden olduğunu ortaya koymuştur. Bütün bu olaylar, stresle mücadele etmek veya stresten kaçmak için vücudun aldığı önlemlerdir. Stres yaratan durum ortadan kalkınca bu karmaşık reaksiyon da normale döner ve vücut yeniden dengesini bulur.
Ama stres tekrarlanırsa tansiyon hep yüksek kalır, böbrek üstü bezleri yıpranır, baş ağrısı, sinirlilik, yorgunluk, hazımsızlık gibi belirtiler görülür. İştah azalır, beslenme dengeli olmaz ve bu bir kısır döngü yaratarak stresin devamını sağlar.
Bu gibi durumlarda strese yol açan temel neden bulunmalı, bir dost ile veya bir doktorla konuşarak sorunların çözümü araştırılmalı, vücudun strese dayanabilmesi için iyi bir beslenme rutini uygulanmalıdır. Çarkıfelek çiçeği, kestere otu, mine çiçeği gibi şifalı otlar bu gibi durumlarda sakinleştirici etki sağlarlar.
Kazalardan kaynaklanan baş ağrıları
Uzun süredir kişiyle beraber olan baş ağrılarının çoğu da, ciddi darbe alınan kazaların sonucudur. Omurga kayması bu tür baş ağrılarına yol açar.
Kazada beyin sarsıntısı geçirenlerde baş ağrıları görülür ve boyun sinirlerinin çalışmamasından kaynaklanan belirtiler ortaya çıkar. Bu tür baş ağrıları özellikle alında yoğunlaşır veya kafanın tam tepesinde duyulur. Öksürme ya da aksırma sırasında da bu tür ağrılar olur. Bu ağrıyı çekenlerde halsizlik, uykusuzluk, dikkat dağılması ve halsizlik görülür. Bu gibi durumlarda, ilaç kullanmadan kemikleri ve kasları yoklayıp masaj yaparak iyileştirme yöntemi olumlu sonuçlar verir.
Boyun tutulması veya kasılma sonucu boynun çarpılması da baş ağrısı yapar. Boynun bir yanındaki kasın spazmı yüzünden, kafayı çevirirken şiddetli ağrılar duyulur.
bir gazetenin şifalı otlarla alakalı kısımlarından tarafımca derlenmiştir.
